Yazımızda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakanların sorumluluk hukukundaki karşılıkları incelenecektir.
Yazımız 4 başlıktan oluşmaktadır:
- Genel Olarak
- Cumhurbaşkanını Sorumlu Kılan Hükümler(Eski ve Yeni Mukayesesi)
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakanlar Nezdinde İnceleme(Yeni Sistem)
- Bir Parlamenter Sistem Aracı Olan Gensorunun Türkiye’deki Karşılığı
1.Genel Olarak
Sorumluluk kişinin bir konuda hesap verebilmesi, sorgulanabilmesidir. Sorumluluk uyulması gerekene uyulmazsa ilgili kişinin karşısına çıkabilmeyi öngörür.
Sorumlu kişi sorunla ilişkili ve ondan mesûl kişidir.
Devlet idaresinde de sorumluluk önemli bir yere sahiptir.Her devlette sorumlu kişi, kişiler, kurullar, komiteler, kongreler, konseyler vardır.Devletin benimsemiş olduğu hükümet şekline göre sorumlu makam/makamlar değişime uğramaktadır. Örneğin Parlamenter Sistemde fazla yetkili olmayan devlet başkanı sorumlu makam değildir.Tabiri caizse “la-yüs’el”dir. (irresponsible) Söz konusu sistemde sorumlu makam Bakanlar Kurulu’dur.
Türkiye’nin yeni sistemi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemin’de devlet başkanı sistemin tek sorumlusu konumundadır. Sandıktan gelen Cumhurbaşkanı halka karşı sorumludur. Aynı zamanda cezai sorumluluğuna ilişkin mecliste bir takım prosedürler öngörülmüştür. (2.başlıkta incelenecektir.)
Sorumluluk hukukunda yetki de önemli bir başlıktır.Yetki yoksa sorumluluk yoktur. Kişiler yetkileri ölçüsünde sorumlu tutulur. Bir ilin idaresinde kaymakam sorumlu tutulamaz.Çünkü kaymakam sadece yetkilendirildiği ilçe sınırları içinde sorumlu tutulur.Eski sistemimizde devlet başkanının bazısı sembolik bazısı önemli yetkileri olmasına rağmen sorumluluktan muaf tutulmuştur.
Arzu edilen devlet idaresinde yetki ve sorumluluğun eş güdümlü olmasıdır.Bu aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin yerleşmesine hizmet edecektir. Yeni sistemin icracısı konumundaki Cumhurbaşkanı artık eski sistemin Cumhurbaşkanından farkla sorumludur, sorumlu tutulabilir.
2.Cumhurbaşkanını Sorumlu Kılan Hükümler (Eski ve Yeni Mukayesesi)
Öncelikle eski sistemden başlayalım:
Türkiye’de son süreçte Yarı-Başkanlık Sistemine benzer bir hükümet sistemi profili olsa da genel olarak parlamenter sistemin hakim olduğu süreçlerden gelmiştir.
Parlamenter Sistemde yürütme iki(2) başlı yapıdadır.Yürütmenin bir kısmını Bakanlar Kurulu diğer kısmını ise Cumhurbaşkanı(Devlet Başkanı) oluşturur.Bu sistemde Bakanlar Kurulu yetkili ve sorumludur.Bakanlar Kurulu meclisten güvenoyu olur yani meclise karşı sorumludur.Meclis güvenoyu vermezse hükumet düşer.Gensoru gibi sorumluluğu pekiştiren (etkinliği 4.başlıkta incelenecektir.) araçlar vardır.Cumhurbaşkanı ise sembolik ve az da olsa bazı önemli yetkilere sahiptir.Tek istisna dışında sorumsuzdur.
“Cumhurbaşkanı vatana ihanetten dolayı ,TBMM üye tam sayısının en az 1/3’ünün(o dönem için 184) teklifi üzerine , üye tam sayısının en az 3/4’ünün(o dönem için 413) vereceği kararla suçlandırılır.”
Bunun haricinde siyasi sorumluluğu yok idi.
Görevi ile ilgili hukuki sorumluluğu yok idi.
Ancak kişisel sorumlulukta hukuki ve ceza sorumluluğu mevcut idi.
Gelelim yeni sisteme:
Yeni sistemimizde yürütme tek başlı bir yapıdadır.Yürütmeyi Cumhurbaşkanı temsil eder.Bu sistemde Cumhurbaşkanı icracı ve sorumlu makamdır.Meclisten ayrı bir seçimle gelir.Bu seçim aynı gün aynı sandık farklı oy pusulası esasına göre yapılır.
Yeni sistemimizle birlikte Cumhurbaşkanı sorumlu olan makama dönüşmüştür.
Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu başlığını taşıyan Anayasa madde 105’te görev suçu kişisel suç görev anında görev öncesi ayrımı yapılmamıştır.
Aşama aşama sorumluluğun işletilmesini inceleyelim;
- 1.Aşama: Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir.(301 vekil)
- 2.Aşama: Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tam sayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.(360 vekil)
- NOT: Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.Yani 2.aşamadan sonra seçim kararı alınamaz.
- 3.Aşama: 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır.Komisyon, soruşturma
sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. - 4.Aşama: Rapor dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür.
- 5.Aşama: Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce
Divana sevk kararı alabilir.(400 vekil) - 6.Aşama: Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.(Eski sistemde Yüce Divana sevk edilen Cumhurbaşkanının görevinin resen düşeceği savunulmuştur.1)
- NOT: Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da belirttiğimiz aşamalar izlenir.
3.Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakanlar Nezdinde İnceleme (Yeni Sistem)
106.maddede düzenlenmiştir.
- Siyasi Sorumluluk: Cumhurbaşkanına Karşı Sorumludurlar.
Bir CB yardımcısı ve bakanının atanması görevden alınması CB Kararı ile yapılacağı için cb yardımcısı ve bakanlar siyasi olarak Cumhurbaşkanına karşı sorumludur.
- Cezai Sorumluluk
i-Görevle ilgili olmayan:
“Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.”(Anayasa 106/10)
Yasama dokunulmazlığı ise Anayasa madde 83’te düzenlenmiştir:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.”(Bunun adı aslında yasama sorumsuzluğudur.)
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.(Yasama dokunulmazlığı budur.)”
(Ayrıntılı bilgi için: Anayasa madde 83’e bakabilirsiniz)
ii-Görevle ilgili olan:
2.başlıkta incelenen Cumhurbaşkanının sorumluluğuna ilişkin 6 aşamadan oluşan sistem burada da geçerlidir.
4.Bir Parlamenter Sistem Aracı Olan Gensorunun Türkiye’deki Karşılığı
Gensoru Bakanlar Kurulu veya bir bakanın meclise karşı siyasal sorumluluğuna ilişkindir.
Gensoru neticesinde güvensizlik kararı ile Bakanlar Kurulu görevden alınırdı.
Parlamenter sistem mevcut iken;
“262 kez Gensoruya başvurulmuş sadece 2 kez kabul edilmiş; 644 kez Meclis Soruşturması istenmiş,14’ü kabul edilmiş; toplam 888 adet Meclis Araştırmasından sadece 14’ü işleme konulmuş”2
Gensoru kamuoyu nezdinde bir farkındalık yarattığı şüphesiz ise de Türkiye için çok da etkin bir denetim aracı olduğu söylenemez.Başka bir yazıda ayrıntıları inceleyebiliriz.
(Sorumluluk Hukuku’nda Cumhurbaşkanı başlıklı yazımız ilk olarak 16 Temmuz 2018 tarihinde Mornota adlı sitede yayımlanmıştır.” http://www.mornota.com/sorumluluk-hukukunda-cumhurbaskani/ “
Yazımızda birkaç metinsel değişiklik ve ilave görsel destek eklenip 06 Ağustos 2018 tarihinde Akademik Kaynak adlı siteye gönderilmiştir.)
KAYNAKÇA
1- Gözler, Kemal “Türk Anayasa Hukuku”
2-Kuzu,Burhan “Her Yönüyle Başkanlık Sistemi” sf,210
Yamaç Doğan/ SDÜ Hukuk 3.Sınıf Öğrencisi