Osmanlı Devleti’nden – Türkiye Cumhuriyeti’ne İdeolojilerin Etkileri *
Ali Fuat GÖKÇE*
Özet
Fransız devrimi sonrası milliyetçilik akımı Osmanlı Devleti’nde özellikle farklı etnik kimlikler arasında kabul görmüştür. Milliyetçilik ile birlikte meydana gelen isyanlar ve bağımsızlık hareketleri devletin bekasını tehdit eder hale gelmiştir. Süreç içinde farklı düşünceler etrafında devletin bekasını savunma amaç edinilmiştir. Ayrıca devletin ana unsurunu oluşturan kesimde de milliyetçilik ideolojisi ortaya çıkmıştır. Bu ideolojiler, devletin parçalanmasını önlemek amacıyla çeşitli reformlar yapmayı savunmuşlardır. Reformlar farklı kimliklere tanınan haklarla başlamış, devletin yasama, yürütme ve idari organlarının yeniden yapılanmasına neden olmuştur.
Milliyetçilik ve liberal ideoloji diğerleri üzerinde etkili olmuştur. Her ikisi arasındaki mücadele iktidarı ele geçirmekten öteye devletin bekasını sağlamak üzerine kurgulanmıştır. Ancak devlet yönetimine egemen olan ideoloji Osmanlı Devleti’nin son bulmasının önüne geçememiştir.
Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ortaya çıkan ideolojiler ekseninde devlet yönetiminde meydana gelen değişimler ve etkileri incelenmiştir.
Bu doğrultuda öncelikle Osmanlı Devleti’nde görülen ideolojiler kuramsal olarak incelenmiş, sonrasında ise bu ideolojilerin devletin değişim ve dönüşümüne etkileri tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, İdeoloji, Liberalizm, Milliyetçilik
Abstract
From Ottoman Empire to Turkish Republic, Impact of Ideologies
Nationalism was especially accepted among the different ethnic identity after French revolution at Ottoman Empire. Rebellions and independence movements that occurred with nationalism have threaten the continuity of the state. In process, the defense of continuity of state was aimed around the different thoughts. Nationalism ideology, at part of which comprised the main factor of state, has also ensued. These ideologies have defended opinion of reforms to prevent the division of state. Reforms have started with the rights giving to the different identities and caused to the reconstruction of legislation, execution and judicial body of state.
Nationalism and liberal ideology has been effective at the others. The struggle of ideology, nationalism and liberalism was fictionalized to ensure the continuity of state, further power grab. But, the ideology, dominating power of state, didn’t prevent subversion of the Ottoman Empire.
In this study, the transformations of state and theirs impacts, within the context of ideologies which occurred in the recent period of the Ottoman Empire, was surveyed.
To this end, firstly, the ideologies at Ottoman Empire were surveyed as theoretical, after then the impact to transformation and transition of state of these ideologies was discussed.
Key Words: Ottoman Empire, Ideology, Liberalism, Nationalism.
* A. F. GÖKÇE, “Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine İdeolojilerin Etkileri,” İnönü University International Journal of Social Sciences , vol. 4, no. 7, pp. 91–108, Nov. 2015.
* Yrd. Doç. Dr. Kilis 7 Aralık Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Kilis/Türkiye
afgokce@kilis.edu.tr, info@alifuatgokce.com
Giriş
Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyetine geçiş aşamasında yaşanan değişim ve dönüşüme etki eden unsurlar arasında ülkenin etnik ve dini yapısı önemli yer tutmaktadır. Dine dayalı bir imparatorluktan ulus-devlete geçiş sanıldığı gibi kolay olmamış, temel sorun yeni devletin kimlerden oluşacağı, nasıl kurulacağı ve ideolojinin ne olacağı noktasında odaklanmıştır. Devletin çok kimlikli yapısı uluslararası konjonktürden etkilenmiş, modern devletin doğmasıyla birlikte ortaya çıkan fikir akımları devletin çok kimlikli yapısının çözülme sürecine katkı sağlamıştır. Özellikle Fransız Devrimi dini bir devlette güven ortamında yaşayan farklı dinden insanların kimliklerini ve geleceğini sorgulamasına yol açmıştır. Bu olay sadece gayrimüslim tebaa için geçerli olmamış aynı zamanda Müslüman halkın var olan kimliklerinin ön plana çıkarılmasına neden olmuştur.
Gayrimüslim halkın hareketlenmesi Devletten toprak anlamında kopuşları ve çözülmeleri beraberinde getirirken, Müslüman halk arasında görülen fikri hareketler Devletin bekasının sağlanması yönünde olmuştur. Müslüman halk arasında gelişen fikri hareketler aynı zamanda ülkenin değişim ve dönüşümüne katkı sağlamış ve gelecekte oluşacak olan Devletin ideolojisini, kimlerden oluşacağını ve nasıl kurulacağını belirlemiştir.
Bu çalışmada Osmanlı Devletinin son dönemlerinde görülen fikir hareketlerinin amaçları, birbirleriyle olan mücadeleleri, devletin bekasının sağlanmasında ön gördükleri düşüncelerin devletin değişim ve dönüşümüne olan etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Bu amaçla Osmanlı’nın son dönemlerinde görülen düşünceler kuramsal anlamda incelenmiş, bu düşüncelerin devletin yapısında meydana getirdiği değişiklikler ile değişime olan etkileri neden-sonuç ilişkisi içinde irdelenmiştir.
Osmanlı Devletinde Değişimin Tarihsel Arka Planı
Osmanlı Devletinde halkın aydınlanması, Batı ile olan ilişkilerin artması sonucu yeni keşiflerle birlikte sermaye birikimi yapan Batı ülkelerindeki halkın refahının keşfedilmesiyle birlikte gelişmiştir. Öncelikle gayrimüslim halk arasında hak arayışlarının yüksek sesle söylenmeye başlaması yapılacak reformlara hızlandırıcı bir etki yaratmıştır. Ancak bunun öncesine bakıldığında özellikle monarşik bir yönetim şekline sahip ve dine dayalı bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu’nda reformist hareketlerin daha önceden başladığı görülmektedir. Kanuni Sultan Süleyman sonrasında devlet yönetiminde başlayan sıkıntıların IV. Murat döneminde tamamen ortaya çıktığı görülmektedir. Yine bu dönemde devlet teşkilatındaki bozukluklar ve bunların giderilmesi için alınması gereken tedbirlerle ilgili mutlak güç sahibi Padişaha Koçi Bey tarafından sunulan risale o güne kadar sözle söylenenlerin yazıyla belirtilmesi açısından önem kazanmaktadır (Kurt, 1998: 4-5, Gökçe, 2010: 61).
Yine tarihsel süreç içinde Katip Çelebi’nin Bozuklukların Düzeltilmesinde Tutulacak Yollar ile Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın Devlet Adamlarına Öğütler başlığını taşıyan eserler reform niteliğinde belgelerdir (Gökçe, 2010: 75).
Osmanlı Devletinin toplum yapısında askeri zümre (saray halkı, ilmiye, seyfiye) önemli bir yer tutmaktadır (Tabakoğlu, 2008: 160). Reformların askeri zümre üzerinde yoğunlaşması yöneten sınıfın düzeltilmesi ile birlikte devletin bekasının sağlanacağı düşüncesinin bir ürünüdür. Bu düşüncenin sonucu olarak ordu üzerinde reform girişimleri yapılarak yeniçerilik sistemi kaldırılmış ve yeni bir ordu kurulmuştur. Ancak askeri zümre üzerinde yapılan reformlar halkın arzusuyla yapılmadığı gibi halkın sorunlarına da çare olmamış, askeri alanda özellikle Avusturya ve Rusya’ya karşı yapılan savaşlarda alınan yenilgiler toplumsal bir değişimin ilk adımları olarak algılanmıştır. Bu zorunlu toplumsal değişimin fotoğrafında ön sırayı Tanzimat Fermanı almıştır (Deniz, 2005: 74).
Devletin bekasını sağlamak ve dış dünyanın güven ve takdirini kazanmak amacıyla yayınlanan Tanzimat Fermanı hukuki bir belge olarak Charte özelliğini taşımakta ve fark gözetmeksizin bütün tebaanın şahsi emniyetini ve ferdi haklarını garanti altına almaktadır (Abadan, 1957: 5-10).