OSMANLI’DA HALKIN REFAHI İÇİN UYGULANAN SİSTEM: NARH
ÖZET
Teşkilat yapıları ve kurumlarıyla sağlam temellere dayanan devletler, tarihte hep uzun ömürlü olmuşlardır. Tarih boyunca kurulan Türk devletlerinin her birinin de imparatorluk haline gelmesi, Türklerin teşkilatçı bir karaktere sahip olmalarının yanında devletin idari, sosyal ve iktisadi yapılarının her kesimden halkla bütünleşmesi sonucudur. Çalışmaya konu olan “Narh Sistemi” Osmanlı’da satılan malların kalitelerinin tayin edilmesi ve piyasadaki fiyatların kontrolünün yapılması amacını taşıyan bir sistemdir. Sistemin uygulanma amacı, halkın refah ve huzurunu sağlamaktır. Çalışmanın amacı, narhın ne anlama geldiği üzerinde durmak ve Osmanlı devlet teşkilatı içinde narh sisteminin uygulanmasının önemini ortaya koymaktır.
GİRİŞ
Tarihsel süreçte bakıldığında devletlerin ekonomik yapıları içinde her dönemde farklı uygulamalar olduğunu görürüz. Ekonomik uygulamaların amacı, tüketicilerin yani halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmektir. Ürünlerin en üst düzeyde kaliteli olması, fiyatının uygun olması ve tercih edilmesi önemlidir (Karataşer,2013:102). Çoğu zaman yeni uygulamalarla mevcut olan sisteme müdahale edilir. Müdahale edilmeyi gerektiren temel sebep ise piyasalardaki koşulları kararlı hale getirmektir. Piyasalardaki fiyat denetimi ve kontrolü ile halkın zarar görmesi engellenir. Çeşitli nedenlerle fiyatların artması durumunda devletin oluşan bu olumsuz duruma son vermesi istenir ve piyasaya sunulan ürün ve hizmetlerin fiyatı devlet tarafından belirlenir (Sahillioğlu, 1967:37-40). Narh, üretilen malların kalite standartlarına ve fiyatlarına ilişkin düzenlemeler (Pamuk, 1990: 62) bir mal veya hizmet için, ilgili resmi makamların tespit ettiği fiyatlardır (Kütükoğlu, 1983: 3). Kavrama geniş anlamda bakıldığında, esnaf ve tüccara ürünlerinin belirli fiyatlara göre satılmasının gerekli olduğunun söylenmesi, dolayısıyla halkın yararına olmayacak satışların yasaklanması anlamı çıkar (Öztürk, 2002:861-863). Pakalın’ın tanımı ise, devletin esnafa ürünlerini belirli bir fiyata satmalarını emretmesi ve ürünleri bu belirlenen fiyattan aşağı veya yukarı bir fiyata satmasına izin vermemesi şeklindedir (Pakalın, 1993:654-655). Sistem daha çok ticari hayatın kontrolünü sağlamak, stokçuluk ve karaborsacılık gibi durumların yaşanmasına engel olmak amacıyla düşünülmüş bir çaredir.
Osmanlı’da Narh Sistemi ve Önemi
İslam’da da lüks tüketimden ziyade ihtiyaç doğrultusunda yapılan bir tüketim kabul görür. İhtiyaç dışında da mal ve kazançlar zekâta tabi tutulur. Zekâtın hem ekonomik hayat içinde hem de sosyal hayatta önemli bir yeri vardır. Dolayısıyla İslam ekonomisinde toplumsal dayanışmayı da esas alan bir anlayış hakimdir. İhtiyaçlar doğrultusunda yapılan her türlü üretim İslam ekonomisi içinde hayat bulur.
İslam alimleri narhla ilgili olarak farklı görüşlere sahiplerdir. Kimi için uygunken kimi için de karaborsayı teşvik edici bir uygulama olarak değerlendirilir. Narh uygulamasına İslam’ın ilk dönemlerinde ihtiyaç duyulmamıştır. İslam devletlerinin ekonomik yapılarına bakıldığında daha çok serbest piyasanın uygulandığı görülür. Alışverişin karşılıklı olarak rızaya dayanması da fiyatlara müdahaleyi gerektirmemiştir (Sahillioğlu, 1967: 37-40).
Narh sistemi, Osmanlı Devleti’nde hem üreticinin hem de tüketicinin korunmasını esas almıştır. Sistemin öncelikli amacı da halkın mutluluğu ve refahının sağlanmasıdır. Belirlenen amaca ulaşılması için devletin ekonomik anlamda üstlendiği en önemli görev, üretim aşamasından başlayarak tüketim aşamasına gelinceye değin piyasadaki tüm kontrolü sağlamaktır.
Üretimin esaslarının belirlenmesinde, karaborsanın, hilenin, kaçakçılığın önlenmesinde, kefil olma durumlarında ve güvenli ulaşımın sağlanmasın gibi konularda hem tüketicinin hem üreticinin korunması için alınan önlemler bu sistem içinde değerlendirilmiştir (Öztürk, 2002: 850-60; Gökmen, 2013: 62-63)
Uygulama, arz ve talep şartları dikkate alınarak fiyat kontrolünü ve fiyatların belirlenmesini sağlamıştır (Öztürk, 2002: 853). Sistemin denetim aşamasında padişahlar başta olmak üzere sadrazamların da rolleri vardı. Sistemin uygulamalarına aykırı hareket edenler için çeşitli cezai uygulamalar da mevcuttur (Barkan, 1942: 326; Köktaş, 2016: 229). Uygulama ile çok yakından ilgilenen Osmanlı padişahları bu konuda bazı hükümlerde çıkarmışlardır (Başer, 2009:1). Sadrazamların da sistemin uygulanma aşamalarında roller üstlenmesi Osmanlı’da narhın ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Sadrazamlar esnafları denetler ve fiyat konusunda belirlenen standartlara uymayanları da cezalandırırdı (Kütükoğlu, 2006: 390). Osmanlı’da ağırlıklı olarak rekabet ortamının olmadığı tekelci piyasalara müdahale edilmiştir. Müdahalenin amacı her zaman tüketiciyi korumak olmuştur. Bu durumun en temel nedeni de farklı alanlardaki piyasalarda farklı rekabet ortamlarının olması, eksik rekabet piyasalarında fiyatların halkın aleyhine yükselmesidir (Sahillioğlu, 1967: 37; Öztürk, 2002: 862). Osmanlı’nın narh uygulamasındaki nedenler şöyle sıralanabilir;
- Serbest piyasa ortamı oluşturmak,
- Üretici ve tüketiciyi korumak,
- Halkı bir takım enflasyonist ve mali baskılara karşı korumak,
- Yaşam standartlarını arttırmak,
- Alım gücünü artırmak,
- Üretimi çoğaltarak ekonomiyi canlandırmak,
- Karaborsayı önlemek,
- Ticaret ahlâkına uygun bir rekabet ortamı sağlamak (Öztürk, 2002, 867-868).
Bu noktadan hareketle, Osmanlılarda narh sistemin uygulanmasında özellikle halkın çıkarlarının gözetildiği söylenebilir. Halkın refah ve mutluluğu için önemli bir sistem olarak görülen bu uygulama XIX. yüzyılın ortalarına gelinceye değin devam etmiştir. Dönemin ekonomik koşulları düşünüldüğünde sistemin uygulandığı zamanlarda toplumun ekonomik anlamda çıkarlarını gözeten bir uygulama olduğunu da söyleyebiliriz. Yüzyılın sonlarına gelindiğinde devletin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik bozulmalar fiyatların çok yükselmesine sebep olmuştur. Yaşanan bu olumsuz durumun engellenmesi amacıyla narhların sıklıkla değiştirilmesi ve uygulamada farklılıklar yaşanması hem tüketiciyi hem de esnafı zor duruma düşürmüştür.
Narhın Gerekli Olduğu Haller
Osmanlı’da ekonomik faaliyetlerin temel amacı halkın yani tüketicilerin ihtiyaçlarının en iyi şekilde giderilmesidir. Fiyatların uygun olması ve ürün kalitesinin yüksekliği önem verilen konulardı. Bu durum ürünlere yönelik talepleri de artırıcı bir faktördü (Karataşer, 2013:102). Halkın refahının sağlanması için haksızlıkların ve kötülüklerin yaşanmaması için narhların belirlenmesinde öncelikle adalet kavramına büyük önem verilmiştir (Öztürk,2002:850-861). Narh uygulamasında üzerinde durulan tek nokta malların halka belirlenen fiyatlarda satılması değildir. Aynı zamanda malların kalitesinin de yüksek olması özellikle üzerinde durulan bir konudur. Örneğin belirlenen fiyata uyup da gramajı düşük ekmek yapanlar veya ekmeği tam pişirmeyenler de affedilmezdi.
Narh sisteminin uygulanmasında iki temel esas alınmıştır. Bu esaslar olağan ve olağanüstü durumlar olarak belirlenmiştir. Olağan narhlara ekonomik faaliyetlerin artmaya başladığı dönemlerde ihtiyaç duyulurken, olağanüstü narhlara daha çok siyasi, ekonomik ve idari nedenler ortaya çıktığında ihtiyaç duyulmuştur. Olağan narh uygulamalarına ayrıca Ramazan ayında da rastlanmaktadır. Özellikle bu aya özgü olarak fiyat belirlemeleri yapılmış ve duyurulmuştur.
Temel gıda maddelerinin satışları belirlenen fiyatlara göre yapılmış, sebze ve meyve fiyatlarında da mevsimlere göre ayarlamalara gidilmiştir. Sera ürünlerinin bulunmadığı zamanlarda ilk ve son turfanda ile sebzenin bol olduğu mevsimlerde fiyatlar farklılık göstereceği için ilkbahar ve sonbaharda her gün yeni narh tespitine gidilmiştir (Kütükoğlu, 2006: 390). Mevsimlik gelişen durumlarda örneğin yağışın olmaması veya fazla olması gibi durumlarda ürünlerin kalite oranlarında meydana gelebilecek olası durumlara karşı azalan ürün stokları tüketici üzerinde belirli bir baskı oluşturabiliyordu. Tersi bir durumun da yaşanabileceği hallerde narh uygulamalarında değişikliklere gidilmiştir (Aydüz,1990:72-73). Mevsimsel durumların dışında esnafın herhangi bir nedenle narhın değişikliğine dair yaptıkları başvurular neticesinde de fiyat ayarlamasına gidilmiş, öncelikle bu isteğin nedeni araştırılmış, ortada haklı bir durum varsa narh yükseltilmiş veya istek reddedilmiştir.
Olağanüstü durumlardan sayılan sefer zamanlarında üreticilerin de sefere gitme durumlarına karşı piyasaya sürülen mallarda azalma olacağından fiyat artışları yaşanıyor bu durum narhın yenilenmesini gerekli kılmıştır (Kütükoğlu, 2006: 390). Buna benzer durumlar doğal afetlerin yaşandığı dönemlerde de görülmekteydi. Örneğin kış mevsiminin çok şiddetli geçmesi, olağandan fazla yağış olması gibi durumlarda ulaşımın aksaması stokların azalmasına neden olacağından narhlar yeniden düzenleniyordu. Savaş gibi olağanüstü durumların yaşanması da narhların yeniden düzenlenmesinde etkili unsurlardandı. Bu durumda üretim yapan kişilerin de savaşa katılmaları üretimde düşmelere sebep oluyor, narhların tekrar gözden geçirilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyordu (Tabakoğlu, 2005:156-158). Piyasanın devlet tarafından kontrol edilemediği durumlarda askerliğe uygun olmayan kişilerin resmi olmayan yollarla servetlerini artırmalarının önüne geçmek için sefere veya savaşa gidecekler tüm mallarını satmak zorunda kalabiliyorlardı. Bu durum malların satışının düşük fiyatlarla yapılması gibi olumsuz bir durum yaratıyordu. Bu tarz olumsuzlukların yaşanmaması Müslüman askerlerin zor durumda kalmamaları için padişahlar, sadrazamlar, hakimler narh konusu ile yakından ilgilenmişlerdir. Sadrazamların piyasaları kontrol etmesi başlıca görevlerinden kabul edilirdi. Bu görevi yerine getirirken yanlarına kadıyı ve yeniçeri ağasını da aldıkları görülmektedir. Para ayarının bozulması, vergi oranlarının artırılması, yeni vergilerin konması gibi etmenler de yine narhların yeniden düzenlenmesini gerekli kılan durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
SONUÇ
Narh uygulamasına Osmanlı’da çok önem verilmiştir. Narhların kontrolünden sadece padişahlar değil sadrazamlar da sorumlu tutulmuştur. Piyasa fiyatları bu uygulamayla sürekli kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Amaç halkın refahını ve mutluluğunu sağlamak olmuştur. Uygulama zaman içerisinde günün değişen ekonomik ve siyasi koşullarına uygun olması için çeşitli değişiklikler de geçirmiştir. XIX. yüzyılın sonlarına doğru kaldırılmış olsa da temel gıda ürünlerinde uygulamaya devam edilmektedir. Günümüz ekonomik uygulamalarında da doğrudan fiyatların artırılması yoluna gitmek yerine yerli üreticiyi korumak ve piyasalardaki haksız rekabetin önüne geçmek temel prensip olarak benimsenmelidir.
KAYNAKÇA
Aydüz, D. (1990). İslâm Hukukunda Narh, Yeni Ümit Dergisi, Sayı 14, İzmir.
Barkan, Ö. L. (1942). XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya ve Yiyecek Fiyatlarının Tesbit ve Teftişi Hususlarını Tanzim Eden Kanunlar, Türk Tarih Vesikaları 1(5).
Başer, G. (2009). Osmanlılarda üretim – tüketim ilişkilerinde adaletin devlet eliyle tanzimi “narh uygulaması” yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Konya.
Gökmen, E. (2013). Narh Kayıtlarına Göre XVII. Yüzyıl Başlarında Manisa’da Tüketilen Gıda Maddeleri, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 3, Manisa.
Karateşer, B. (2013). Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke Döneminde İstanbul’un İaşesi, Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, Kahramanmaraş.
Köktaş, A. M. (2016). Osmanlı İmparatorluğu’nda Piyasa Düzenlemeleri: 1500-1700, İstanbul Kadı Sicillerinde Narh Uygulamaları, Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 9(2), Niğde.
Kütükoğlu, M. S. (2006). Narh, DVİA, Cilt 32, İstanbul.
Öztürk, T. (2002). Osmanlılarda Narh Sistemi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara.
Öztürk, M. (2002). Osmanlı Dönemi Fiyat Politikaları ve Fiyatların Tahlili, Türkler, Cilt X. Ankara
Pakalın, M. Z. (1993). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul.
Sahillioğlu, H. (1967). Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1525 Yılı Sonunda İstanbul’da Fiyatlar, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 1, İstanbul.
Tabakoğlu, A. (2005). Osmanlı Ekonomisinde Narh Uygulaması, İstanbul.