Makedonya’nın AB Üyelik Sürecinde Yunanistan Engeli
Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle 1990 yılında Doğu Bloğunda başlayan çözülme, Yugoslavya’ya da yansımış ve Yugoslavya’nın bünyesindeki diğer özerk cumhuriyetler gibi Makedonya da 8 Eylül 1991 yılında düzenlediği referandumla, bağımsızlık kararı alarak, Yunanistan’ın kuzeyindeki topraklar ile aynı ismi taşıyan ‘Makedonya Cumhuriyeti adını almıştı. [1]
Makedonya; komşu devletlerle olan ilişkilerinde en büyük problemini, en uzun sınır komşusu (246 km) ve en önemli ekonomik ortağı olan Yunanistan ile yaşamaktadır. Soğuk Savaş ertesinde Yunanistan; Makedonya’nın ismini, bayrağını, tarihini ve Makedon ulusunun varlığını reddetmiştir. Yunanistan, Makedonya’nın yeni anayasasını yayılmacı bularak tepki ile karşılamış, Makedonya bayrağını tanımamıştır. Yunanistan, Makedonya’nın bağımsızlığın ardından hazırladığı 1991 tarihli Makedonya Anayasasına, Yunanistan’daki Makedonları ayrılıkçı eylemlere kışkırtan ve Yunan toprakları üzerinde yayılmacı söylemler içeren maddeler ihtiva ettiği iddiasıyla karşı çıkmıştır. Atina, Makedonya’nın ilk bayrağının bir Yunan sembolü olan Vergina Güneşini içermesi nedeniyle tepki göstermiş, bu simgenin kullanılmasına reddetmiştir. [2]
Çünkü Yunanistan’ın Makedonya’yı tanımamasının tarihsel gerekçesi Makedonları, ataları Büyük İskender olan Helen geçmişine sahip bir kavim olarak görmesi, buna karşılık bugünkü Makedonya toplumunun bu özellikleri taşımadığını düşünmesidir. Yunanistan, bugünkü Makedonları bir Slav halkı olarak tanımlarken onların hiçbir şekilde Helen tarihi ile irtibatı olmadığını savunmaktadır. Makedonya ismine Yunanların takındığı olumsuz tavrın coğrafi gerekçesi ise Yunanistan’da Makedonya ile sınırdaş bir Makedonya bölgesinin varlığıdır. Yunanistan, Makedonya’nın anayasal ismini tanıması durumunda kendi sınırları içerisinde bulunan Makedonya bölgesinden Üsküp yönetiminin gelecekte toprak talebinde bulunacağından endişe duymaktadır.[3]
Bayrak sorunu ve Makedonya Anayasasındaki maddeler meselesi 1995 yılında imzalanan Geçici Anlaşma sonucunda çözülmüştür. Makedonya, bayrağındaki simgeyi ve Anayasadaki bazı maddeleri kaldırmıştır. Fakat bu süreçte taraflar Makedonya Cumhuriyeti ismi üzerine bir çözüm getirememiş, çözümsüzlük bugüne kadar devam etmiştir. Yunanistan isim konusundaki tutumunu sürdürmüş, Makedonya’nın AB ve NATO üyeliğini veto yetkisini kullanarak engellemiştir.
Günümüze kadar ise Makedonya’yı anayasal ismiyle Türkiye dâhil 140’a yakın ülke tanımıştır.
2000li yıllarla birlikte Makedonya-AB ilişkileri üyelik başvurusunu 2004 yılında yaptığı görülmektedir. 2004 yılında yapılan başvurunun ardından Komisyon başvuruya ilişkin olumlu görüşünü Kasım 2005te vermiş, aynı yılın Aralık ayında da AB Konseyi, Makedonya’nın Adaylık Statüsünü garanti etmiştir. 2006 yılında ise Makedonya, Batı Balkan ülkeleri arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için oluşturulan Avrupa Ortaklığına dâhil edilmiştir. 2009da AB ile vize muafiyeti uygulanmaya başlamıştır. 2009 yılında Makedonya-AB ilişkilerinde önemli bir kırılma noktası da AB Komisyonunun, Makedonya ile katılım müzakerelerine başlanması için Konseye tavsiyede bulunması olmuştur. Makedonya-AB ilişkilerinde katılım müzakereleri aşamasına Yunanistan ile yaşanan isim sorunu nedeni ile geçilememekte ve fasıllar açılamamaktadır. [4]
Yakın zamanda Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn, Strazburg’da düzenledikleri basın toplantısında, AB Komisyonu’nun Batı Balkanlara dair genişleme politikasını açıkladı. Toplantıda konuşan Mogherini, Batı Balkanların coğrafya olarak Avrupa’nın bir parçası ve AB üyeleri ile aynı kültürel tarihe sahip olduğunu belirterek, “2025 tarihi üzerinde büyük bir tartışma var. 2025 net bir tarih değil ama bu gerçekçi bir perspektiftir.” ifadesini kullandı. Gelecek aylarda atılacak çok adımın olduğunu bildiren Mogherini, AB’nin 27 üye ile sınırlı olması gibi bir zorunluluğun bulunmadığını ve birliğin geleceğine yönelik bir seçim olacağını ifade etti. Mogherini, “Batı Balkan ülkelerini AB’ye dâhil etmek istiyoruz fakat uzak bir zamanda değil, kendi dönemimizde.” dedi. AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ise “86 milyon kişinin yaşadığı bir bölgeden bahsediyoruz. Ya istikrarı (bölgeye) ihraç edeceğiz ya da istikrarsızlığı AB içine ithal edeceğiz.” dedi.[5]
Yunanistan’da iktidarların bugüne kadar böylesine tavizsiz tutumuna rağmen, geçtiğimiz günlerde Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, merkez sol Yunan gazetesi Ethnos’a yaptığı özel bir açıklamada, “Makedonya isminin içerisinde bulunacağı birleşik bir adın Makedonya Cumhuriyetini tanımlamakta bir sorun oluşturmayacağını” belirtince, Yunanistan’da işler karıştı. Çipras’ın kullandığı bu ifade, muhalif partilerin yanı sıra koalisyon ortağı Bağımsız Yunanlar Partisi’nin lideri Panos Kammenos’un savunduğu görüşlere de temelden aykırı. Zira Panos, Makedonya isminin asla komşu bir ülkenin ismini tanımlayamaması gerektiği tezini savunanlar arasında yer alıyor. Makedonya isim tartışmaları, Yunanistan’da milliyetçi fikirleri yeniden uyandırmış durumda. [6]
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın açıklamalarından sonra; Yunanistan’ın başkenti Atina’da yüz binlerce kişi, Makedonya ile yaşanan isim sorununa ilişkin gösteri düzenledi.
Yunan ve Makedon hükümetleri arasında isim sorununa yönelik müzakerelerde, “Makedonya” ifadesi geçen muhtemel yeni bir isme karşı çıkan göstericiler, kentin merkezi Sintagma Meydanı’nda toplandı. Siyaset dünyasından aşırı sağcı Altın Şafak dahil olmak üzere ana muhalefet Yeni Demokrasi (ND) ve hükümetin küçük ortağı Bağımsız Yunanlar (ANEL) üyesi birçok isim yer aldı. Ülkenin ünlü bestecisi ve cuntaya karşı mücadelede simge isimlerden biri olan Mikis Theodorakis de bir konuşma yaptı. Theodorakis, Yunan hükümetinin “Makedonya” ifadesi geçen bir ismi kabul etmemesi ve bu konuda referanduma gitmesi gerektiğini savunarak, “Bizim de oyumuzla NATO ve Avrupa Birliği üyesi olmak istiyorlar. Sonra bizi daha güçlü bir şekilde tehdit edecekler. Eğer, geri adım atarsak trajik sonuçları olacak bu kadere mahkum oluruz. Makedonya her zaman Yunandı ve öyle olacak” ifadelerini kullandı.[7]
Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti adını geçici olarak kullandığı için Yunanistan Üsküp’le geçici çözümler yerine iki ülkenin kalıcı ve uzun vadeli bir çözüm için bir araya gelmesi gerekmektedir. Üsküp Hükümeti, Yunanistan ile yaşadığı isim sorununun çözüme yakın olduğunu iddia etse de bu durumun pek gerçekçi olmadığı açıktır. Avro-Atlantik uluslararası örgütler, yeni üye alımında, komşularıyla olan sorunlarını çözen ülkelere kapılarını açacaklarını net bir biçimde belirtmişlerdir. Sonuçta Makedonya ve Yunanistan arasındaki büyük sorunların henüz aşılmadığı görülmektedir. Böylece, Makedonya’da eski anayasanın hala yürürlükte olması etnik çatışmalarının kalıcılığını göstermektedir. Ayrıca Avro-Atlantik örgütlere üye olmak için Yunanistan’ın tutumunu görmezden gelmesi gibi olumsuz gelişmeler, Makedonya’nın entegrasyon sürecini zorlaştırmaktadır. Son günlerde Makedonya’da yaşanan yolsuzluk olayları AB ye girmesini daha da zora sokmaktadır.[8]
Bu makale Ceyda KURT tarafından kaleme alınmıştır.
KAYNAKÇA
[1](https://aa.com.tr/tr/dunya/yunanistan-makedonya-arasindaki-isim-sorununda-yeni-sayfa/10.01.2018)
[2](http://www.bilgesam.org/incele/136/-makedonya%C2%92nin-ab-uyelik-sureci/02.05.2013)
[3]Emin, Nedim(2014), “Makedonya Siyasetini Anlama Kılavuzu” SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, İstanbul.
[4](https://ec.europa.eu/neighbourhood-enlargement/countries/detailed-country-information/fyrom_en\ 06.12.2016)
[5](https://aa.com.tr/tr/dunya/abnin-bati-balkanlar-stratejisi-aciklandi/06.02.2018)
[6](https://aa.com.tr/tr/analiz-haber/makedonya-ile-yunanistan-arasinda-miras-kavgasi/06.02.2018)
[7](http://tr.euronews.com/atina-da-makedonya-protestosuna-yuz-binler-kat-ld-\ 04.02.2018)
[8](http://www.tuicakademi.org/makedonya-yolsuzluk-skandali-ve-isim-mitingleri-ile-calkalaniyor/15.03.2018)