Son baskısı Yapı Kredi Yayınlarından yapılmaya başlanan ve yaklaşık 200 sayfa hacmindeki bu halk efsanesi, Yaşar Kemal’in ustalığını gösterdiği eserlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Günlerden bir gün, fil ülkesinin sultanı, baş yaveri hüdhüdler başı ulukepezin getirdiği haberi alır. Ulukepez, filler sultanının kara kara düşündüğü kıtlığa çare bulmak amacıyla karıncalar ülkesinden getirdiği bolluk bereket haberlerini sultana iletir. Bunun üzerine sultan fil askerlerine emir verir ve hep beraber karıncalar ülkesine saldırıya geçerler. Saldırıda milyarlarca karınca fillerin ayakları altında ezilir. Karıncalar nesli tükenmek üzereyken filler sultanına yalvarır yakarır, savaşı durdurmasını, aksi halde bir tane bile karınca kalmayacağını söylerler. Filler de karıncaların bundan böyle sadece ve sadece filler için çalışması şartıyla savaşı durdurur; bir yıl içinde karıncalardan kendisine devasa bir saray inşa etmelerini, içine dünyanın merkezinde bulunan mavi elmastan bir taht yapmalarını, bütün fillere yüz yıl yetecek kadar da yiyecek doldurulmasını ister. Karıncalar ise aynen kabul ederler. Bu esnada savaşı durdurması için filler sultanının yanına gelen, karıncaların en bilgini, en ulusu kırmızı sakallı topal demirci karınca, bütün bunların bedelini filler sultanının ödeyeceğini söyleyerek kaçar ve uzaklaşır.
Savaşın bitmesiyle beraber karıncalar derhal sarayın ve tahtın yapımına başlar. Şart koşulduğu üzere bir yıl içinde devasa bir saray yapılır, mavi elmastan parlak bir taht da yapılıp bitirilir. Bu arada filler sultanı, ulukepezin de yardımıyla, hem karıncaların bu çalışkanlığından yararlanmak hem de manevi olarak onları kendisine bağlamak için uzun uzun kafa yorar. Okullar kurulur. Bu okullar sürekli olarak kendisini fil zanneden karıncalar mezun eder; gazeteler, televizyonlar, radyolar sürekli olarak dünyadaki en büyük ve kahraman yaratığın filler sultanı olduğunu, karıncaların da çok çalışarak bir gün fil olabileceğini söyler. Bütün bunlar karıncaların asla düşünmeye vakti kalmaması amacıyladır. Hatta filler sultanı karıncaların düşünmeye vakti kalmasın diye fillerin her biri için ayrı bir saray, mavi elmastan bir taht, kendisi için ise daha büyük bir saray ve taht yapılmasını emreder, istedikleri de aynen yapılır.
Fakat filler sultanı ilk andan itibaren kafasına takılan soru nedeniyle sürekli rahatsızlık duymaktadır; kırmızı sakallı topal demirci karınca ne durumdadır? Savaş esnasında zıplayıp kaçmıştır ancak öldü mü, kaldı mı kendisinden hiç haberi yoktur ve bu karıncadan çok korkmaktadır. Başına ödüller koyar, arkasından sayısız fil gönderir, bir hüdhüdler ordusu gönderir ancak bir türlü yaşayıp yaşamadığından emin olamaz.
Kırmızı sakallı usta ise dağlarda sadece üç tane yaveri ile beraber yıllarca kitap okumuş, filleri nasıl alt edebileceklerini düşünmüştür. Karıncalar sayısız fillere savaş açma teşebbüsünde bulunmuş ancak hepsinde de mağlup olmuşlar, filler sultanının gazabı yüzünden daha fazla sömürülmüşlerdir. Kırmızı sakallı ise bir plan yapar: tüm karıncaları bir araya getirir. Gündüz çalışırlarken gece filler sultanının sarayının etrafını ve altını sürekli olarak oyarlar. Sürekli zeminin altındaki toprağı boşaltırlar. Bitirdikleri gün ise kırmızı sakallı topal karınca filler sultanına giderek onu dışarı çıkması için kışkırtır. Filler dışarıya çıktıklarında ise hepsi oyulan toprağa düşerek helak olurlar.
Yaşar Kemal’in kelimelerle anlatılamayacak ustalığıyla anlattığı bu efsanenin içeriği derinlemesine düşünüldüğünde siyasal ve sosyolojik analizleri de içinde barındırmaktadır. Kitap, ormandaki filler ile karıncalar arası iktidar mücadelesini, fillerin karıncaları sürekli olarak sömürmesini, bir ideoloji yaratıp onların zihinlerini sürekli olarak meşgul etmelerini, bilgi-iktidar ilişkilerini, sınıfsal yapıyı, iktidar-muhalefet ilişkilerini, istihbarat-bilgi-siyaset ekseninde vuku bulan gelişmeleri konu edinmektedir. Kitap boyunca Yaşar Kemal’in siyasal eğilimi olan sosyalist bir toplum tasavvurunun izlerini görmek de mümkündür. Kısacası kitap, fillerle karıncalar arasındaki mücadeleyi anlatırken açıkça güncel siyasi eleştirileri de içinde barındırmakta, bu yönüyle siyasal edebiyat alanının eşsiz örneklerinden birini teşkil etmektedir.
Görsel:https://www.dr.com.tr/Kitap/Filler-Sultani-Ile-Kirmizi-Sakalli-Clz/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0000000147956