TR

Kitap İncelemesi: Metin Heper ”Türkiye’de Devlet Geleneği”

0000000210783-1-193x300 Kitap İncelemesi: Metin Heper ''Türkiye'de Devlet Geleneği''

Kitabın Adı: Türkiye’de Devlet Geleneği

Yazar: Metin Heper

Yayınevi: Doğu – Batı Yayınları

Sayfa Sayısı: 267

Ortalama Fiyat: 10-15₺

‘‘Devlet yaygın Weberyen tanımına göre belli bir toprak parçası üzerinde meşru fiziksel güç kullanımı tekeline sahip siyasi bir kurumdur. Bu kavramlaştırmada devletin ilk kez Bodin tarafından tanımlanan egemenliğe yahut nihai otoriteye sahip olduğu farz edilir. Bu şekilde algılanan devlet seçimle işbaşına gelmiş hükümetler tarafından ‘ele geçirilecek’ ve belirli amaçlar için kullanılacak ve kendi haline bırakıldığında da tarafsız olarak faaliyette bulunacak bir araçtır.”

”Türkiye’nin devlet kültürünün ülkedeki siyasal sorunları ağırlaştıran bir öğe olduğu düşüncesi reddedilmesi olmayan bir tezdir. Fakat sadece devlet kültürü üzerine bina edilmiş bir tez de Türkiye’nin siyasal sorunlarını açıklama noktasında yetersiz kalır. Çünkü Türkiye’nin siyasal hayatında zaman zaman tuhaf siyaset yapma biçimine pek rastlanmayan dönemler de olmuştur. Bundan da önemlisi siyasal kültür bir boşluk içerisinde oluşmaz. Siyasal kültür çerçevesindeki herhangi bir açıklama öncelikle söz konusu kültürel örüntülere hangi etkenlerin yol açtığı sorusuna da yanıt bulmak zorundadır. Dinamik bir perspektiften bakıldığında siyasal kültürün temel bir neden olmaktan çok mevcut durumun daha da olumsuzlaşmasına yardım eden bir etken olduğu söylenebilir.’’

Uluslararası bilim camiasında tanınmış siyaset bilimcilerimizden Metin Heper, özgün baskısı İngiltere’de yapılan bu kitapta ‘aşkın devlet geleneğinin/anlayışının Türk siyasal hayatını ne şekilde etkilediğini’ incelemiştir. Bu incelemeyle Türkiye’nin siyasal hayatının irdelenmesinde Şerif Mardin tarafından ortaya atılan ve yaygın olarak kullanılan ‘merkez-çevre’ yaklaşımını tamamlayıcı bir bakış açısı ortaya çıkarmıştır Heper. Kitap, 3. Selim’den başlayarak, 12 Eylül darbesine kadar geçen dönemin devlet anlayışını ortaya koymaya çalışmaktadır.

Heper, kitabın ilk bölümünde yani ‘Giriş’ kısmında önce konuya bütüncül açıdan bakarak genel teorisini ortaya koyuyor. Türk siyasal hayatının “atanmış seçkinlerle seçilmiş seçkinler arasında geçen  mücadele” olduğunu belirten Heper, Türkiye siyasetinin ise zamanla ‘devlet merkezli’ anlayıştan ‘parti merkezli’ anlayışa geçtiğini belirtiyor. ‘Osmanlı Mirası’ adlı ikinci bölümde, 3. Selim döneminden başlanarak bürokrasinin ipleri eline almasının toplumsal-siyasal-ekonomik sebepleri irdeleniyor. ‘Geçici Aşkın Devlet’ isimli üçüncü bölümde Cumhuriyet devrimiyle beraber ortaya çıkan devlet anlayışı ve Atatürk’ün bürokrasi başta olmak üzere yeni devletin ideallerinin neler olduğu üzerinde duruluyor. Atatürk’ün araçsalcı devlet ve araçsalcı bürokrasi anlayışları üzerinde duran Heper ilerleyen bölümlerde Atatürk’ün devlet ve bürokrasi anlayışından ölümüyle beraber ne kadar uzaklaşıldığını daha iyi vurgulayabilmek için bu bölümde Atatürk’ün dünya görüşü üzerinde fazlaca duruyor. ‘Bürokratik Aşkıncılık’ isimli dördüncü bölümde Demokrat Parti iktidarıyla beraber ortaya çıkan anlayış ve daha çok darbeyle beraber 1965-Demirel iktidarına kadar geçen dönemde 61 Anayasasının ortaya çıkardığı devlet anlayışı ortaya koyuluyor. Burada 61 Anayasasının her ne kadar özgürlükçü-liberal bir anlayış ortaya koysa da ortaya çıkan devlet anlayışının katı aşkıncı bir durum yarattığı belirtiliyor. ‘Devlet ve Toplum’ adlı beşinci bölümde koalisyon hükümetlerinin devlete bakış açısı ve ülkeyi darbeye götüren şartlar ele alınıyor. ‘Yeni Aşkın Devlet’ adlı son bölümde ise 12 Eylül ile ortaya çıkan devlet yapılanmasının yapısal özellikleri inceleniyor.

Neticede Metin Heper, devlet denen mefhumun Türkiye’de klasik Osmanlı döneminden itibaren aşkıncı bir anlayışla ele alındığını, ancak 3. Selim’den itibaren bürokrasinin tepeden inmeci bir yaklaşımla topluma yön vermek istemesiyle beraber bu anlayışın giderek topluma nüfuz ettiğini belirtiyor. Türkiye’de devlet-toplum ilişkileri dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Metin Heper, bu çalışmasıyla akademimizde önemli bir boşluğu dolduruyor, diyebiliriz.

] }

AKADEMİK KAYNAK
 

 TR

blank