Tarihsel süreç içerisinde birçok iktisat tanımlaması yapılmıştır. Baktığımız zaman iktisat kıt kaynakların sınırsız insan istekleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalıdır. En nihayetinde iktisat; üretim, bölüşüm ve tüketimi konu alan bir bilimdir. Kıt kaynakların etkin bir şekilde dağılmasında, karar alma mekanizması devreye girmektedir. Klasik iktisat teorisinin temel varsayımlarından biri rasyonalite kavramıdır. Klasik iktisat teorisi piyasa aktörlerini “homo economicus” olarak varsayıp tercihlerini ve karar almalarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tarihsel süreçten bu yana en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Homo economicus ve rasyonalite varsayımları klasik iktisat teorisini temel varsayımları arasındadır. Fakat birçok iktisatçı tarafından bu varsayımların iktisadi analizlerde kullanılması yoğun şekilde eleştirilmekte ve söz konusu varsayımların insan davranışlarını tam olarak açıklamaktan yoksun olduğu iddia edilmektedir.
Homo economicus, faydasını maksimize etmeyi amaçlayan ve bunu gerçekleştirebilmek için duygularını geri plana atan, sahip olduğu bilgileri eksiksiz bir şekilde kullanan akılcı bireyi ifade etmektedir. Bu varsayım neoklasik iktisadın temel varsayımlarının ortak noktasıdır. Bireylerin davranışlarını belirleyen faktör bazen akıl, bazen alışkanlık bazen de sosyal normlar olabilmektedir. İnsan iktisadi bir varlık olmaktan öte psikolojik bir varlık olduğu için insan davranışlarının belirli bir formülasyon içinde ifade edilmesi çok güçtür.
Bazı iktisatçılar ise rasyonalite kavramını insanların bilgi elde etme, bunları değerlendirme ve yorumlama kapasitelerinde sınırlar olduğu gerekçesiyle reddetmekte ve klasik iktisat teorisinin öne sürdüğü şekilde bir rasyonalitenin mümkün olmadığını, ancak sınırlı bir rasyonaliteden söz edilebileceği görüşünü savunmaktadırlar. Bu bağlamda rasyonalite ve homo economicus kavramları ile söz konusu kavramların geçerliliğinin sınırları yirmi birinci yüzyılda iktisatçıların ilgilendiği başlıca konular arasındadır. Rasyonalite kavramının sorgulandığı ve geçerliliğinin test edildiği alanlarında başında ise davranışsal iktisat ve deneysel iktisat gelmektedir. Davranışsal iktisat alanında yaşanan gelişmeler sadece karar alma mekanizmaları ile sınırlı kalmamıştır. Davranışsal iktisat, özellikle oyun teorisi ve finans piyasalarında yaşanan ve geleneksel iktisat teorisinin rasyonalite varsayımı altında açıklamakta zorluk çektiği konulara da getirdiği psikolojik temelli yaklaşımı ile katkıda bulunmuştur.
Davranışsal iktisat alanında elde edilen bulgular, deneysel iktisat alanındaki gelişmeler ile test edilme imkânı bulmuş ve rasyonaliteden sapmalar laboratuvar ortamında yapılan deneyler ile ampirik olarak test edilme imkanına kavuşmuştur. Geleneksel iktisatçılara göre, iktisat deneysel bir bilim değildir. Davranışsal iktisat, laboratuvar ortamında yapılan deneyler ile teorilerini test etme imkânı bulup, iktisat bilimini bu yönde geliştirerek geleneksel iktisatçılara meydan okumaktadır. Rasyonalite kavramına getirilen eleştiriler sadece davranışsal ve deneysel iktisat alanında yapılan çalışmalar ile de sınırlı kalmamıştır. Son yıllarda gelişen nöroiktisat alanında yapılan deneylerden elde edilen sonuçlar da iktisat bilimindeki karar alma yaklaşımına önemli eleştiriler getirmiştir.
Klasik iktisat teorisi, karar alma birimlerini bilişsel kapasitelerine göre ayırıp, aynı tarz problemler için aynı davranış kalıpları içinde yer aldıklarını varsaymaktadır. Çeşitli özelliklerine göre ayrılan karar alma birimlerinin aldığı kararların bu çerçevede yapıldığını varsayılmaktadır. Örneğin riskten kaçınan bir bireyin hem finansal piyasalarda hem de diğer piyasalarda söz konusu şekilde davrandığı varsayılmaktadır. Fakat nörobilimsel araştırmalar, farklı durumlarda farklı beyin bölgelerinin aktive olduğunu göstermiş ve iktisadi olaylar söz konusu olduğunda beyindeki değişik bölgeler ve söz konusu bölgeler arasındaki farklı etkileşimleri analiz ederek söz konusu davranışları beyin ile ilişkilendirmiştir. Bu bağlamda geleneksel iktisat teorisinin öne sürdüğü tekil bir modelin karmaşık insan davranışlarını açıklamasının zorluğu ortaya çıkmaktadır. Nöroiktisadın geliştirdiği çoklu insan davranışları modeli ise davranışsal teoriler açısından önemli bir gelişmedir. Son otuz yıldır iktisat bilimi ve psikoloji arasındaki ilişkileri güçlendirmekte ve iktisadın gerçek insan davranışları hakkında daha doğru sonuçlara ulaşabilmesine olanak tanımaktadır. Nöroiktisat her ne kadar henüz çözüm getirici, tedavi edici olmasa da süregelen iktisat çalışmalarını analiz etmekte ve çeşitli varsayımlara eleştiriler getirmektedir. Özellikle yöntem olarak benimsediği deneycilik iktisadi sosyal araştırmalarda kullanılan yöntemlere bir alternatif olmaktadır.
İktisadi sistemin hareketliliği ve işleyişinde en önemli rollerden birini oynayan güven unsuru özellikle son on beş yıldır davranışsal iktisadın çalışma konularından birisi olmuş ve bu çalışmalardan elle tutulur sonuçlar alınmıştır. Bu da iktisat bilimine güven kavramını sadece bir dışsallık olarak, çeşitli varsayımlarla açıklamak yerine elde edilen verileri kullanma ve süregelen davranışsal varsayımlarını test etme imkânı sunmaktadır
KAYNAKÇA
Akdere Çınla ve Mürüvet Büyükboyacı, “Davranışsal İktisat ve Sınırlı Rasyonellik Varsayımı”, İktisatta Davranışsal Yaklaşımlar, Derleyenler: Devrim Dumludağ, Özge Gökdemir, Levent Neyse ve Ester Ruben, Ankara: İmge Kitabevi, 2015
Altunöz, Utku ve Hasip Altunöz. Davranışsal Ekonomi (Nörofinans). 1. Basım, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2016.
Eğilmez, Mahfi ve Ercan Kumcu. Ekonomi Politikası (Teori ve Türkiye Uygulaması). Tümüyle yenilenmiş 15. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi, 2011.
Eroğlu, Nadir. İktisatta Rasyonalite ve Para Politikası. İstanbul: Derin Yayınları, 2011.
Orhan, Osman Z. ve Seyfettin Erdoğan. İktisada Giriş. Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş 2. Basım, İstanbul, 2006.
Önder İzzettin, “Başlarken”, İktisatta Davranışsal Yaklaşımlar, Derleyenler: Devrim Dumludağ, Özge Gökdemir, Levent Neyse ve Ester Ruben, Ankara: İmge Kitabevi, 2015
Ruben Ester ve Devrim Dumludağ, “İktisat ve Psikoloji”, İktisatta Davranışsal Yaklaşımlar, Derleyenler: Devrim Dumludağ, Özge Gökdemir, Levent Neyse ve Ester Ruben, Ankara: İmge Kitabevi, 2015