TR

Kitap Özeti: Çağdaş Siyaset Teorilerine Giriş – Çokkültürlülük

zenofobia Kitap Özeti: Çağdaş Siyaset Teorilerine Giriş - Çokkültürlülük

Not: Bu yazı Yazar Will Kymlicka’nın Çağdaş Siyaset Teorilerine Giriş kitabının “Çokkültürlülük” bölümünün yorumlanması ve derlemesidir.

Yurttaşlık

Klasik toplum yapısı örneği arıyorsanız eski Atina şehir devletine bakmanız yeterlidir. Bu şehrin nasıl ve kimler tarafından yönetildiği ,kimlerin yurttaş sayılıp ,kimlere yurttaşlık hakları verildiğini görmeniz mümkündür.İşte buradan hareketle zaman içinde insanların yurtaşlık haklarını nasıl kazandıklarına dair apaçık bir seçim yapmamız mümkün olacaktır.

Eski Atina şehir devletinde aristocu cumhuriyetçilerin pek sevdiği devlet – toplum ayrımının olduğunu görmekteyiz. Örneğin, şehrin yönetilmesi konusunda yalnızca Atinalı,heteroseksüel,zengin ve erkek olanların söz sahibi olduğu kadınların ,yabancıların ve de homoseksüellerin azınlıkta kalıp devletten dışlanması bunun delilidir.Her insan devleti yönetme konusunda söz sahibi olamıyor çünkü yurttaş değiller bazı kesimler. Yurttaş olmanın koşulları ise gayet açık.

Zaman içinde imparatorluklar çağı,feodal düzenin gelmesi ve nitekim son ulus devletlerin kurulması aşamalarında YURTTAŞ KİMDİR VE HANGİ HAKLARA SAHİPTİRLER ? Sorusunun cevabı pek çok kez değişmiştir.

Ortaçağ‘da soylular,aristokratlar,feodaller,dükler vs. yurttaşlık haklarına sahip iken modern çağda kurulan ulus devletlerle beraber modern toplumun getirisi olarak yurttaşlık tüm kesimi büyük ÇOĞUNLUKLA kapsamıştır lakin hepsini değil. Biraz sonra göreceğimiz ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK kavramının ortaya çıkma sebebi de zaten bu arada ,azınlıkta kalmış,dışlanmış kesimin çabasından dolayıdır.

Ortak Haklar Temelinde Yurttaşlık

Çağdaş modern toplumların çeşitliliğe ve farklı kimliklere duyarlı olduğuna dair bir inanç söz konusudur eskiye göre. Zira önceki zamanlarda belirli kimlikler belirli yurttaşlık ölçüleri mevcuttu. Bunun dışında kalanlar DIŞLANIYOR,SUSTURULUYOR YA DA ASİMİLE EDİLMEYE çalışılıyordu. Mesela batı da beyaz olmayanların demokrasiye katılmalarına izin verilmiyordu.EŞCİNSELLİK örneğin ingiltere’de suç sayılıyor, hatta bu tarzda insanlar hormon tedavisi yöntemiyle ‘normalleştirilmeye’ çalışılıyordu. Bir örneği bugünkü TURİNG testlerinin mucidi İngiliz matematikçi ve mucit ALAN TURİNG.

 Ortak Yurttaşlık Kavramı

Toplumda her birey aynı olmadığı için ve çoğunluk birbirine benzediğinden farklı kimlikteki veya fizyolojideki bireyler sapkın olarak görülüyordu.

Artık bu ayrımcılık, azınlıkta kalanların kabul etmedikleri ve seslerini daha kuvvetli duyurmalarına neden oluşturmaktadır.Bu bireylerin devletten ve toplumdan beklentisi;

kimliklerini tanıyan,farklılıklarını kabul eden bir KAPSAYICI YURTTAŞLIK kavramıdır.

Yenilenen toplum yapısı ve artan değişim istekleri üzerine,farklı kimliklerin ve ekonomik çıkar grupların baskısı ile Artık devletler,

Farklılıkları tanımadan ziyade onları ortak bir kültürde yoğurmanın çıkarlarına olduklarını görüyorlar. Zira batı için azınlıkların yurttaşlık haklarına kavuşamaması demek, onların Komünist,Bolşevist fikirlere yönelebileceği anlamına taşımaktaydı ve korku vermekteydi.

Bu noktada yapılması gereken ORTAK BİR KÜLTÜR yaratmaktı ve sonrasında ortak haklarla bunu destekleyip ,farklı kimlikleri devlete bağlı hale getirmekti.

Çünkü devletler için, yurttaşların ortak bir dilinin olması, ortak kültür ve benzer kimlikleri paylaşması onları daha kolay yönetmenin anahtarıydı.Devlet daha kolay yatırım,planlama,yasal düzenleme vs.yapabilecektir. Eşit haklar ve Sıfır sorun.

Peki ortak haklar ve ortak kültür NASIL oluşturulacaktı?

Bu noktada T.H. Marshall;

  • SAĞLIK VE EĞİTİM HAKLARININ HERKESİ KAPSAMASI
  • EKONOMİK KAYNAKLARIN ADİL DAĞITIMI
  • ORTAK DİLDE EĞİTİM

 

] }

AKADEMİK KAYNAK
 

 TR

blank