Okuyucuya Not: Bu yazı, bir araştırma kapsamında bilgiye ulaşma sürecinin açıklanmasının önemli olduğu düşüncesiyle hazırlanmıştır. Yukarıda alıntılanan söz bu amacı vurgulamaktadır.
Yüksek lisans tez konusuna karar vermeden önce kendimize birkaç soru sormalıyız. Çünkü gerek çalışacağımız konuyu belirlemek gerekse çalışma boyunca motivasyonumuzu sağlamak için zihnimizde bazı soruların oluşması önemlidir. Bu sorulardan öncelikle şu ikisine cevap bulmalıyız. – “Niçin yüksek lisans yapıyorum?” ve “Neden tez yazacağım?” – Tez sürecinde konu değiştirme ya da tezi yarım bırakma tehlikesiyle karşılaşmamak için bu soruların cevaplarını kendimize vermeliyiz. Yüksek lisans, araştırma metodu öğrenmek, kaynaklara nasıl erişebileceğinin yöntemini anlamak, bir konuyu ele alırken alanyazını taramak ve değerlendirmek gibi bilimsel araştırma sürecinin başlangıcındaki temel bilgileri edinme sürecidir. Yüksek lisans tezine başlarken bu yetkinlikleri sahip olmak gerekmektedir.
Neden yüksek lisans yapıyorum sorusunun ardından diğer soruya kendi açımdan yanıt vermemde Siyaset ve Yönetim Araştırmalarında Yöntem dersinde hocamızın “Araştırmacının kendisi dâhil, hiçbir şeyi değiştirmeyen araştırma, araştırma değildir.” cümlesi etkili oldu. Bu söz nasıl bir tez yazmamız gerektiğini vurgulamakta, yapmış olduğumuz araştırmanın bir sonuca ulaşması gerektiğini belirtmektedir. Şayet daha önce ortaya konulanları tekrar etmek için bir araştırma yapıyorsak, bilginin birikimli ilerleyen sürecine katkı sağlayamayacak, sadece bilgiyi kopyalamak ile uğraşmış olacağız. Bu nedenle araştırmacı bir konuyu ele alırken ortaya koyacağı tespit ve öneriler ile incelediği meseleye farklı bir bakış açışı getirebilmelidir.
Araştırma konusunun özgünlüğünü sağlamak için çalışma yaptığınız alanda konuya ilişkin literatürü kapsamlı bir şekilde taramak ve değerlendirmek gerekmektedir. Araştırma konusunun kapsamını belirlemek de oldukça önemlidir. Şayet başlangıçtaki varsayımlarınız ile araştırma sonucunda hedeflenenler arasındaki tüm süreç bir bütünlük içermez ise araştırmanın anlaşılırlığı ve açıklığı açısından sorunlar ortaya çıkacaktır. Özellikle yüksek lisans tezlerinde bir konunun daha önce değinilmeyen ya da anlamlandırılamayan yönlerinin ortaya çıkarılması beklenmektedir. Konunun bütünlüğünü oluştururken bu beklenti dikkate alınmalıdır.
Araştırmacının teori ile pratik arasındaki dengeyi koruması da çalışma boyunca oldukça önemlidir. Nitekim her ikisi de araştırmanın ayrılmaz parçasını oluşturmaktadır. Örneğin, çalışmanızda saha araştırması yapacaksanız sahada neyi aradığınızı bilmek için öncesinde temel sorun alanınıza yönelik gerekli okumaları yapmanız gerekmektedir. Bunun için araştırma nesnenize ilişkin kuramsal ve kavramsal çerçeveyi öğrenmekle başlamalısınız.
Sosyal bilimlerde topluma dair bir konuyu araştırmak istiyorsanız, çevrenize karşı duyarlı olmanız gerekmektedir. Gündelik hayatta karşılaştığımız olaylara odaklandığımızda aslında fark etmediğimiz birçok noktanın olduğunu unutmamalıyız. Zaten arka planda olan olayları çözümlemeye başladığınızda ve olaylar arasındaki ilişkileri kurduğunuzda konuyu sahiplenmeye başlamışsınızdır. Fakat sorunları tespit etmede en büyük engel parçaları gözden kaçırmaktır. Sorunların kaynağı bazen bir kişi, bazen bir kurum olabilmektedir. Bu nedenle keşfedilmemiş bir şeyi çalışma arayışından ziyade daha önce üzerinde gereği gibi inceleme yapılmamış bir konuyu yüksek lisans tezinde ele almak gerekmektedir.
Çalışma konusunun ve kapsamının belirlenmesinin yanında çalışmanın sonucunda doğru verilere ulaşmak için kullandığınız araştırma yöntemi de oldukça önemlidir. Araştırmada seçtiğiniz yöntem, incelediğiniz konuya uygun olmalıdır. Toplumsal bir sorunu incelerken o sorunu bağlamından kopuk ele alamazsınız. Sorunları ortamında tespit etmek için bizzat o ortamın içine girmelisiniz. Bir diğer önemli noktada çalışacağınız konuya olan merakınız ve konuya ilişkin varsayımlarınızdır. Bu çalışmanın sonucunda hangi veriye ulaşmak istiyorum? Bu çalışma literatüre bir katkı sağlayacak mı? Araştırmam daha önce yapılanı tekrara düşmekten kurtaracak özgünlüğe sahip mi? gibi soruları araştırma boyunca kendinize sormalısınız.
Kendi açımdan konu ve yöntem seçimimde yine bu derste hocamızın “olanı mı çalışmak istersiniz, olması gerekeni mi?” sorusuna yanıt aradım. Nitekim bu soruya yanıt verebilmeniz aslında nasıl bir tez yazacağınızın yöntemini belirlemek açısından da önem taşımaktadır. Ben olanı incelemeyi tercih ettim. Çünkü günümüzde olanın iyi tespit edilemediği bunun sonucunda karşılaştığımız sorunların yaygınlaştığını düşünüyorum. Bu nedenle önceliğimiz çözüm önerileri üretmek değil, sorunları iyi tespit etmek olmalıdır. Kamu yönetimi disiplininde bu söylediğimin çok önemli olduğu görmekteyim. Türk kamu yönetimde hukuki ve idari reform süreçleri sıkça yaşanmaktadır. Bu reformlar ile sayfalar dolusu çözüm önerileri büyük değişiklik olarak kamuoyuna sunulmaktadır. Fakat sorunlar iyi tespit edilemediği ve temellendirilemediği için birkaç yıl sonra başka bir büyük değişiklikle karşılaşmaktayız. Dolayısıyla sorunların temellerini iyi çözümlemeden, olması gerekene ulaşmak mümkün değildir.
Çalışmamın şekillenmesinde bu soruların yanında “Toplumbilimsel Düşün” kitabı da etkili olmuştur. Örneğin kitapta belirtilen “Toplumsal nitelikteki sorunları doğru değerlendirebilmek, doğru çözüm yolları bulabilmek için birbirinden ayrı ve kopuk kopuk bireylerin kişisel ortamları, karakterleri üzerinde değil, toplumun, ekonomik ve siyasi kurumları üzerinde durmamız gerekir.” sözü bunlardan biridir. Uluslararası göç alanında seçtiğim konuda şayet kentte yaşayan vatandaşlar ya da sığınmacılar ile anket yapmış olsaydım sadece anket yöntemini öğrenmiş olacaktım. Anket sonuçlarının sorunu açıklamak adına yeterli olmayacağını düşündüm. Çünkü sorunların ortaya çıkmasında ve çözümünde yönetim süreçleri yani kurumlar etkilidir. Yönetimin belirlediği ilke ve uygulamalar bireyler üzerinde sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle ben tezimde kurum görüşmeleri yapmayı tercih ettim. Diğer yandan kitapta yer alan “ Yaptığınız çalışmanızı konunuzun ve düşüncenizin elverdiği ölçüde açık ve basit bir dille sunmanız gerekmektedir.” gibi ifadeler tez yazım dili hakkında bana yol gösterdi. Kurumları tanıma çabası sonucunda mülakat yöntemini seçtim. Samsun’da yaşayan sığınmacılara yönelik belediyelerin politikalarını araştırdım. Belediyelerin yaşanılan sorunlara duyarlılığının ve göç yönetim sürecindeki çalışmaların neler olduğuna odaklandım. Bu kapsamda büyükşehir belediyesi ve dört ilçe belediyesinde ilgili kişiler ile görüşmeler yapmaya karar verdim. Belediyelerin web sitelerinden sığınmacılar ile ilgili birimleri belirledim. Her belediyeden iki birim müdürünün bu konuya ilişkin çalışmalar yaptığını gördüm. Bu kişilerden randevu isteyerek on iki sorudan oluşan mülakatlar yaptım.
Samsun’daki belediyelerin sığınmacılara yönelik çalışmalarını ele almamın birkaç nedeni bulunmaktadır. Öncelikle gündelik hayatımızı sıkça etkileyen güncel bir konuyu çalışmanın literatüre katkı sağlamak adına yararlı olabileceğini ayrıca yöntem öğrenebilmek açısından da belediyeler ile görüşme yapmanın fırsat olacağını düşündüm. Konunun daha önce bir tez çalışması olarak ele alınmaması da bu kararımı güçlendirdi. Bu alanda yapılan tezlerin neler olduğunu belirmek için ulusal tez merkezinden uluslararası göçler ile ilgili yapılan tezlerin listesini çıkardım. Tezlerde daha çok hukuksal, ekonomik ve sosyolojik analizlerin olduğunu saptadım. Göç konusunu yönetim sorunu olarak ele alan çalışmaların ise merkezi yönetimin politikalarına odaklandığını belirledim. Tezlerin içeriklerini inceleyerek, tekrara düşmemek adına hangi konuların eksik olduğunu tespit ettim. Türkiye’de uluslararası göç konusunun sıkça çalışılmasına rağmen bir kavram kargaşası ile karşılaştım. Kavram karışıklığını çözmek ve daha net bir bakış açısına sahip olabilmek için konu ile ilgili önemli çalışmaları bulunan akademisyenlere mail attım. Bazı akademisyenler ile Skype üzerinden ve yüzyüze görüştüm. Daha sonra bu konuda yapılmış saha araştırmalarını inceledim. Konu daha çok sosyoloji anabilim dalında çalışılırken, anket tekniği kullanıldığını fark ettim. Ben ise konuyu kamu yönetimi açısından değerlendirdim. Bu nedenle de anket tekniğinin çalışmama uygun olmayacağını düşünerek, belediyelerde mülakatlar yapmaya karar verdim.
Uzun bir süre tezimin kapsamını nasıl belirleyeceğimi planladım. Yaptığım okumalardan sonra tezimi dört bölümde kurguladım. İlk bölümde yapılan tezlerin birçoğunda kuramsal ve kavramsal çerçeve geniş bir şekilde ele alındığı için tezimde araştırma sorumla ilgili kısımlara yer vermeye karar verdim. Bu bölümde Türkiye’nin göç tarihini incelerken bazı belgelerden yararlandım. Bugüne kadar hazırlanan kalkınma planları ve ulusal eylem planlarını tarayarak uluslararası göçlere yönelik ifadeleri çıkarttım. Diğer yandan İskân Kanunu başta olmak üzere çeşitli kanunları inceledim. İkinci bölümde belediyelerin neden sığınmacılar ile ilgilenmesi gerektiğini temellendirmeye çalıştım. Bu temellendirme için öncelik Avrupa Konseyi belgeleri başta olmak üzere çeşitli uluslararası sözleşmeleri ele aldım. Daha sonra ayrı bir başlıkta olmamak kaydıyla farklı ülkelerde belediyelerin sığınmacılara yönelik hangi çalışmaları yaptığını araştırdım. Üçüncü bölümde Türkiye’de belediyelere ilişkin kanunlarda vatandaşlık, hemşehrilik ikilemi bağlamında göç yönetim sürecini inceledim. Ayrıca İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa gibi sığınma hareketlerinden yakından etkilenen belediyelerin çalışmalarından örnekler verdim. Son bölümde ise Samsun ili hakkında genel bilgilerin ardından göç idaresinden aldığım verileri yorumladım.
Belediyelerin söylem ve eylem arasındaki tutarsızlıklarını tespit etmek amacıyla görüşmelerimin yanında belediyeler tarafından hazırlanan politika belgelerini taradım. Bu kapsamda belediyelerin stratejik planları, faaliyet raporları, performans raporları, belediye meclis gündem ve kararlarını inceledim. Görüşme yapmadan önce bu belgeleri okuyarak aynı zamanda görüşmelerde bana anlatılanların ne ölçüde belgelerde yer aldığı karşılaştırmış oldum. Bazı belediyelerin sitelerinde güncel belgelerin olmadığını gördüm, bunları belediyeden mail yoluyla talep ettim. Daha sonra görüşme sonuçları ve önerilere yer verdim.
Bu yazı hazırlandığında henüz tez tamamlanmamıştır. Tez sürecinde fiziksel olarak da değişimler yaşamanız kaçınılmaz. Sürekli kitap ve bilgisayar başında olmaktan kaynaklanan kilo almak bu değişimlerden en belirgin olanı. Sabahtan akşama bilgisayar ile olmanızdan dolayı da göz damlaları destekleri almakta. Her şeye rağmen benim için oldukça keyifli bir süreç oldu. Bulduğum bir veriyi hemen bilgisayarıma ulaşıp ilgili yere kaydetme sabırsızlığı, görüşme sürecinde farklı insanlarla karşılaşmam gibi birçok güzel anıyı da yaşamış oldum.
*Bu ifadeler yazı hakkındaki değerlendirmede kullanılmıştır. ( 27.12.2018, e-posta)
Hazırlanma Tarihi: 6.12.2018/ İlkadım, SAMSUN.
Yayım Tarihi: 28.01.2020/Cebeci, ANKARA.