İngiltere’de yapılan erken genel seçimleri Başbakan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti kazandı. 650 seçim bölgesinden 649’undan gelen sonuçlara göre Johnson 650 sandalyeli Avam Kamarası’na 365 milletvekili ile girmeyi başardı.
İşçi Partisi tarihsel olarak kazandığı bölgeleri bu seçimlerde kaybetti ve 1935’den bu yana elde ettiği sandalye oranını ciddi oranda yitirdi. Muhafazakarlar ise Margaret Thatcher’dan bu yana en büyük çoğunluğa ulaştı. 1950’den beri İşçi Partisi tarafından tutulan Blyth Vadisi’nin koltuğunu kazandığı da ortaya çıktı. Muhafazakar Parti, kuzeydeki Workington’da da sandalye elde etmeyi başardı (nytimes.com,2019).
Son on yıl da başta kamusal alanda meydana gelen çürüme ve ekonomik alanda gözlemlenen durgunluk parlamentonun son yıllarda işlevini yitirdiğine yönelik tartışmaları başlatmıştı. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran Brexit sürecinin halkta yarattığı etki ise siyasi partilerce dikkate alınmadı. Özellikle İşçi Partisi, seçim sürecinde Johnson’ın zayıf noktası olduğunu düşündüğü “güven” konusunu gündemde tuttu.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, erken genel seçim sonrası oluşan parlamentoya ilk kez hitap etti. Johnson, konuşmasında, “Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ve artık burada olmayanlara da saygısızlık etmek istemem ama bence bu parlamento, bir öncekine göre çok daha iyi.” ifadesini kullandı ve “Brexit’i gerçekleştirmek için gereken en güçlü yetkiyi aldıklarını” ifade etti.
Birleşik Krallığın 31 Ocak’ta Avrupa Birliği’nden resmen ayrılması öngörülüyor. Johnson “halkın parlamentosu” diye nitelendirdiği yeni parlamentonun Brexit’i gerçekleştireceğini, ardından da başta sağlık sistemi, eğitim ve asayiş olmak üzere halkın öncelikli sorunlarına eğileceğini açıkladı. “Bu parlamento milletin zamanını çıkmazlarla bölünmeyle ve ertelemelerle ziyan etmeyecek.” diyen Johnson, Parlamentonun cuma günü Avrupa Birliği’nden ayrılığını içeren yasa tasarısını “su yüzüne çıkartacağını” dile getirdi (www.aa.com.tr,2019). AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen AB’den İngiltere’nin ticaret anlaşmasına varmadan ayrılmasının İngiltere’nin zararına olacağını vurgulamış olsa da Johnson kararlı gözüküyor.
İskoçya’da Neler Oluyor?
Büyük Britanya adasının kuzeyindeki İskoçya’dan yeniden bağımsızlık sesleri yükselmeye başladı. Bunun en büyük sebebini de Brexit oluşturuyor. İskoçya Bölgesel Yönetimi’nden gelen yeni bağımsızlık referandumu taleplerine de değinen Johnson, “Benim de bu parlamentonun onurlu üyelerinin de inancı odur ki Birleşik Krallığı bölecek çağrılar karşısında direnmeliyiz. Birleşik Krallık parlamentosu olarak bu ortaklığı ve birliği kibarca ve saygılı biçimde savunmalıyız.” diye konuştu. Erken genel seçimlerde, İskoç Ulusal Partisi (SNP) 48 sandalye kazandı. SNP Genel Başkanı Nicola Sturgeon, İskoçya’nın bağımsızlığı konusunda ikinci bir referandum yapılması için çaba göstereceğini açıkladı. Başbakan Johnson’ın İskoçya’yı AB’den çıkartmaya hakkı olmadığını belirten Sturgeon, İskoç halkının kendi geleceğini tayin etmesini engelleme hakkının da bulunmadığını vurguladı (www.aa.com.tr,2019). İskoçya’nın bağımsızlığının önündeki en büyük engel yeni bir referandum düzenlemek için 1998 tarihli İskoçya Yasası’nın 30. maddesi uyarınca İngiliz Parlamentosu’ndan izin alma zorunluluğunun bulunması. Muhafazakar Parti’nin çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan böyle bir iznin çıkması imkansız görülüyor gibiyse de İngiltere’deki istikrarı etkileyeceğe benziyor.
Brexit Anlaşması Avam Kamarasından Geçti.
İngiltere’nin AB ile vardığı Brexit anlaşmasını yasalaştıracak tasarıya Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında yapılan ilk oylamada 358 milletvekili kabul, 234 milletvekili ise ret oyu verdi. Hükümetin tasarıda yaptığı değişikliklere göre, İngiltere’nin 31 Ocak’ta AB’den resmen ayrılmasını takip edecek 11 aylık geçiş dönemi uzatılamayacak. Bu madde yasalaşacak olsa da hükümetin ilerleyen aylarda bunu değiştirmesi ve geçiş dönemini uzatması ihtimali bulunuyor. İngiliz mahkemelerine ülkenin iç hukukuna geçmiş Avrupa Adalet Divanı kararlarını gözden geçirme yetkisi tanıyan tasarı, milletvekillerinin Brexit süreci üzerindeki denetim ve etkilerini de asgariye indirecek. Daha önce Parlamentonun AB ile müzakerelerin hedeflerini onaylama ve ilgili bakanlar tarafından düzenli olarak bilgilendirilme yetkileri bulunuyordu. Parlamento ayrıca, müzakerenin sonucunda şekillenen anlaşma taslağını da onaylama veya ret hakkına sahipti.
Sonuç
Avrupa’da son on yıl da gözlemlenen ekonomik durgunluk ve genç işsizlik, artan şiddet ve terör olayları, göçmen dalgasının dünyayı sarmasıyla tetiklenen milliyetçilik ve popülizm gibi faktörlerin artması Avrupa genelinde yükselen popülist söylem ve siyasi hareketlerden İngiltere’nin ciddi anlamda etkilenmesi Baris Johnson’un Başbakanlık koltuğuna oturmasının temelini oluşturmaktadır. Genç liderin İngiltere’nin çözülmeyi bekleyen sorunlarını ne şekilde ele alacağını ise ilerleyen süreçte göreceğiz.
Bu makale Ceyda KURT tarafından kaleme alınmıştır.
Kaynakça
https://www.nytimes.com/interactive/2019/12/13/world/europe/uk-general-election-results.html?searchResultPosition=1\20.12.2019
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ingiltere-basbakani-boris-johnson-bu-parlamento-oncekine-gore-cok-daha-iyi/1676567\20.12.2019
https://www.aa.com.tr/tr/analiz/iskocyadan-yeniden-bagimsizlik-sesleri-yukseliyor/1676938