Yazımızda Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine geçiş yapan ülkemizde seçimler,seçimlere katılma yeterliliği, aday gösterme durumları incelenecektir.
Yazımız 5(beş) başlıktan oluşmaktadır:
- Genel Olarak
- Türkiye’de Seçim Kavramı
- 1982 Anayasasının Cumhurbaşkanlığı Seçimine İlişkin Değişimi
- Yeni Sistemde Cumhurbaşkanı Seçilebilmek
- Başkanlık Sistemi’nden Farklı Olarak AY. md 116’nın Yorumlanması
1.Genel Olarak
Türkiye’de uzun bir süre hükumet sistemi tartışılmış ve bu tartışmalar yüksek perdeden yaşanmıştır.
Türkiye’de hükumet sistemi tartışmaları 1970’lere dayanmaktadır.1 O günlerden bu yana birçok farklı kişi mevcut sistemlerin lehine veyahut aleyhine beyanlarda bulunmuştur.
Türkiye’deki hukumet sistemi tartışmaları 11 Ekim 2016 tarihinde Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile alevlendi2.AK Parti ile MHP arasında bir komisyon kuruldu ve çalışmaların ardından paket önce mecliste görüşüldü ardında da halkın huzuruna çıkarıldı.. 16 Nisan 2017 günü gerçekleşen referandumda %51.4 evet oyuyla Anayasa değişikliği kabul görmüştür.
Yeni sistemin yapısı gereği TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin aynı gün yapılması öngürülmüş ve 24 Haziran’da yeni sistemin ilk seçimleri yapılmıştır.Bu sonuçlar neticesinde Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin etmesi ile de Türkiye tam anlamıyla yeni sistemine geçmiştir. Bu tarihe kadar tüm yorumlar teoriktir.Sistemin uygulamasının ne şekilde olacağını ise göreceğiz.Çünkü hukuk ne tek başına kanun koyucunun ne örflerin ne de hakimin yarattığı bir şeydir.Hukuk toplumsal yaşamın ta kendisidir 3.Yeni sistemin toplumdaki karşılığı uygulamada çıkan örneklerle zaman içinde ortaya konacaktır.
2.Türkiye’de Seçim Kavramı
Öncelikle seçim; demokratik düzenin yegane teminatıdır. Eğer bir yerde etkin siyasal makamlar düzenli tekrarlanan seçimlerle belirlenmiyorsa orada demokrasi olduğundan kimse bahsedemez.
Seçim aracılığıyla iktidarlar ya değişir ya da güçlenir 4.
İktidarı ele geçirmek isteyen siyasi partiler seçim yolunu tercih etmelidir.Zira seçim kaynaklı iktidara gelmeyenlerin meşruiyeti tartışmalıdır ve tartışmalı olmalıdır.İktidara gelecek kadro halkın seçtiği ve düzenli tekrarlanan seçimlerle denetlediği bir kadro olmalı.
Bu kadar önemli misyona sahip seçimlerin nasıl yapılacağına ilişkin Anayasamız bazı önemli düzenlemeler yapmıştır:
“Seçimler … serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.”
- Seçimlerin serbest olması seçmenin hür iradesini sandığa yansıtmasını ifade eder.Kemal Gözler’e göre bu ilke ayrıca oy vermenin bir mecburiyet haline getirilemeyeceğini de anlatır. 5
- Seçimlerin eşit oy esasına göre yapılması vatandaşların oylarının gücü arasında bir farkın olmamasına karşılık gelmektedir.Örneğin herkesin verdiği oyun 1 oy şeklinde sayılmasıdır.
- Seçimlerin gizli oy açık sayım esasına göre yapılması demokratik düzenlerin olmazsa olmazıdır.Demokratik seçim sistemi en başta seçmenin oyunu kimseye göstermeden kullanması, oy sayımının ise isteyen herkesin gözü önünde yapılmasını gerektirir.Türkiye’de gizli oy açık sayım yöntemi 1950 seçimlerinden beri uygulanmaktadır.
- Seçimlerin tek dereceli olması seçmenlerin verdikleri oyların dolaysız belirleyici olmasını ifade eder.Çift dereceli sistemlerde(ABD) önce seçiciler seçilir daha sonra seçiciler temsilcileri belirler.
- Seçimlerin genel oy 6 ilkesi sayesinde oy hakkı vergi,cinsiyet ve ırk şartları bakımından kısıtlanamaz.Ülkemizde bazı vatandaşlar herkesin oy kullanmaması gerektiğini ifade etseler de henüz ortaya ölçütler koyamamış ve mantıksal ve demokratik zeminde gerekçeler sunamamışlardır.Nitekim Türkiye’de kanunda belirtilen şartları taşıyan herkesin oy kullanma hakkı vardır ve engellenemez.
- Seçimler yargı yönetimi ve denetimi altında yapılır.Seçimlerin yönetiminde Yüksek Seçim Kurulu görevlidir.Yüksek Seçim Kurulu kararları aleyhine başkaca bir yargı organına başvurulunamaz.
Türkiye’de seçimler bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl dolmasından önceki son Pazar günü yapılır. Seçim takvimi bahsedilen Pazar gününden geriye doğru hesaplanacak 60 günlük sürenin ilk günü başlar.
3.1982 Anayasasının Cumhurbaşkanlığı Seçimine İlişkin Değişimi
Anayasamız Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 3 farklı sistem düzenlemiştir:
- Anayasa’nın ilk şekline göre Cumhurbaşkanı parlamenter sistemin devlet başkanı gibi tanımlanmıştır.Ancak parlamenter sistemde olmayan bazı yetkilerin Cumhurbaşkanına verildiğini de söylemek gerekir.
Bu formülde Cumhurbaşkanı meclis tarafından 7 yıllığına seçilen ve görev süresi dolmadan tasfiyesinin neredeyse imkansız olduğu bir makamdır.
Cumhurbaşkanı seçimlerindeki tıkanıklığın önünü açmak ve Cumhurbaşkanı seçmeye meclisi zorlamak adına dördüncü turda da Cumhurbaşkanı seçimi tamamlanamazsa meclis seçimlerinin yenilenmesi hükmünü barındırır.
Cumhurbaşkanının meclisteki seçiminde ilk ve ikinci turda üye tamsayısının 2/3’ü , üçüncü ve dördüncü turda ise salt çoğunluk aranır.Yukarıda bahsedildiği gibi dördüncü turda da Cumhurbaşkanı belirlenemezse meclis seçimleri yenilenir.
Diğer formüllerden farklı olarak Cumhurbaşkanının iki defa seçilmesi imkansızdır.
Son olarak Cumhurbaşkanının sorumluluğa değinirsek; Cumhurbaşkanının kural olarak sorumsuzluğu kabul edilmiştir.Yani Cumhurbaşkanı görev suçuna sahip olamaz.Peki görevden kaynaklı bir suç oluşmuşsa ne olacak? Karşı-imza kuralı gereği Cumhurbaşkanının işlemini imzalayan Bakan-Başbakan sorumlu olacaktır.
Cumhurbaşkanı bu formülde sadece vatana ihanetten yargılanabilir.Bu da 413 milletvekilinin onayı ile Cumhurbaşkanı Yüce Divana sevk edilmesi şeklinde işletilir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanı’nı yargılayacak makamdır.
Özetle bu formül parlamenter sisteme uygun bir profil sergilemektedir.
- Anayasamız 2007 yılında 11.Cumhurbaşkanlığı seçiminde mecliste yaşanan toplantı yeter sayısı tartışmalarının ardından değişikliğe uğramış ve 2.formül karşımıza çıkmıştır.
2.formülde parlamenter sistem hakim olmakla beraber Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilme imkanının eklenmesi parlamenter sistemden ilk büyük uzaklaşma olarak yorumlanabilir.
Yine yürütme iki başlıdır.Yürütmenin bir kanadını Bakanlar Kurulu , diğer kanadını ise Cumhurbaşkanı doldurur.Etkili yetkilere sahip Bakanlar Kurulu ile sembolik yetkilere sahip Cumhurbaşkanı farklı meşruiyetlere sahiptir.Bu durum uyumlu Başbakan-Cumhurbaşkanı şartını gündeme getirmiştir.Zira bu uyum sağlanamazsa meşruiyet krizleri yaşanabilir. Nitekim Albülkadir Selvi bir yazısında7 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yabancı bir misafirine “Ahmet Hoca ile yapamadık” dediğini ifade etmişti.
Bu formülde parlamenter sistemin sembolik Cumhurbaşkanı artık halk tarafından seçilen güçlü ve büyük kitleleri etrafında toplayabilen bir Cumhurbaşkanı haline bürünmüştür. Çünkü halk tarafından en az %50+1 oy ile seçilmiş biridir.
Bazı anayasa hukukçuları bu dönemde ülkemizde yarı-başkanlık sistemine yakın bir sistemin hüküm sürdüğünü düşünmektedir.
2007 ila 2018 yılları arasında geçerli olan bu sistem ilk defa 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanmış ve 12.Cumhurbaşkanı 28 Ağustos 2014 tarihinde göreve başlamıştır.
1.formülden farkla; Cumhurbaşkanı halk tarafından 5 yıllığına seçilen bir makamdır.Birinci formülde olduğu gibi Cumhurbaşkanının görev süresi dolmadan tasfiyesi imkansıza yakındır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi artık mecliste yapılmayacağı için Cumhurbaşkanı seçiminde yaşanacak sorunlar meclis seçimlerinin yenilenmesi sonucunu doğurmayacaktır.
Seçimler 2 turlu olarak öngörülmüştür.İlk turda geçerli oyların salt çoğunluğunu almayı başaran aday Cumhurbaşkanı seçilir.Bu şart sağlanamazsa en çok oyu alan 2 aday arasında ilk tur seçim tarinden 2 hafta sonra Pazar günü ikinci tur yapılır.İkinci tura kalan adayların çekilmesi vb durumlarda sırasıyla boşluklar ikame edilir.İkinci turda tek bir aday kalırsa bu sefer seçim referandum şeklinde yapılır.Buradaki referandum ifadesi çok doğru ifade edilmemiştir.Zira referandumlarda kişiler değil metinler oylanır.İkinci turda geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
1.formülün aksine bu formülde iki defa seçilme şansı vardır.
1.formüldeki gibi ; Cumhurbaşkanının kural olarak sorumsuzluğu kabul edilmiştir.Yani Cumhurbaşkanı görev suçuna sahip olamaz.Peki görevden kaynaklı bir suç oluşmuşsa ne olacak? Karşı-imza kuralı gereği Cumhurbaşkanının işlemini imzalayan Bakan-Başbakan sorumlu olacaktır. 8
Cumhurbaşkanı bu formülde sadece vatana ihanetten yargılanabilir.413 milletvekilinin onayı ile Cumhurbaşkanı Yüce Divana sevkedilebilir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanı’nı yargılayacak makamdır.
Özetle bu formül yarı-başkanlık sistemine yakın bir profil sergilemektedir.
- 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu ile Türkiye parlamenter sisteme veda etmiştir. Yürtüme organı baştan dizayn edilmiş sistem gereği Bakanlar Kuruluna son verilmiştir.
2.formülle neredeyse aynı özelliklere sahiptir.
Farklara bir sonraki başlıkta seçilme yeterliliği,aday gösterme yetkisi gibi açılardan değineceğiz.Burada sadece 3.dönem seçilebilme ,vekalet ve sorumluluk konusuna değinilecektir.
1.formülde ikinci defa seçilmek mümkün değildi. 2.formülde ise iki defa seçilmek mümkün demiştik. 3.formülde de iki defa seçilmek mümkündür.
“Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.”(AY md. 101)
2.formülde bu hükme istisna bir hüküm mevcut değildi.Ancak 3.formülde bir istisna getirildi. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde,Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Kanımızca buna bir istisna daha vardır:
Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda yapılacak seçimlerde TBMM seçimlerine 1 yıldan fazla bir süre varsa Cumhurbaşkanlığı seçimleri tek başına yapılır ,Cumhurbaşkanı seçilen kalan süreyi tamamlar ve bu onun için dönemden sayılmaz.
A Bey’in, tek başına yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olduğunu varsayalım.Kalan süreyi tamamlayan A Bey arzu eder ve halk seçerse iki dönem daha seçilme yeterliliğine sahiptir.
Vekalet konusunu tartışacak olursak; Türkiye’de Cumhurbaşkanına vekalet genelde TBMM Başkanı tarafından gerçekleştirilmiştir(1961 Anayasası döneminde bu görev Senato Başkanı’na ait idi.). Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nde ise sistemin yapısı gereği bu mümkün değildir.Çünkü parlamenter sistemin aksine bu sistemde yumuşak kuvvetler ayrılığı kabul görmemiştir. Yasama ayrı oy pusulasından, yürütme ayrı oy pusuladan belirlenmektedir. Birbirinden ayrı kaynaklardan beslenen organlardan birinin başını diğerinin vekaletçisi olarak tanımak eşyanın tabiatına da aykırıdır.
İşte yeni sistemde Cumhurbaşkanına vekalet edecek olan Cumhurbaşkanı Yardımcısıdır.
Örnek olarak Cumhurbaşkanlığına vekalet kararı:
Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanı tarafından atanır.(Cumhurbaşkanı Kararı)
Örnek olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın atanması kararı:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanına karşı sorumludur.Yani meclisin Cumhurbaşkanı Yardımcısı üzerinde görevden alma yetkisi yoktur.Bu husus Cumhurbaşkanı Yardımcısının görevi ile ilgili suç işlediği iddiasıyla mecliste işlem görmesi ile karıştırılmamalıdır.Velev ki Cumhurbaşkanı Yardımcısı 400 vekilin oyuyla Yüce Divana sevk edilmiş olsun.Bu durumda bile Cumhurbaşkanı Yardımcısının görevi sona ermez. Sona ermesi için Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan dolayı hüküm giymesi gereklidir.(Ayrıntılı bilgi için Sorumluluk Hukuku’nda Cumhurbaşkanı başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.)
Son olarak Cumhurbaşkanının sorumluluğunu düzenleyen 105.maddeye değinelim:
Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminde 1.ve 2.formülün aksine bu formülde sorumlu bir Cumhurbaşkanı profili vardır.Sorumlu Cumhurbaşkanı yaptığı her işlemi tek başına yapar(yetki devri-imza devri yolu açıktır.1 nolu CB Kararnamesi incelenebilir.) ve tek başına sorumlu olur.Çünkü bu sistemde sistemin yapısı gereği karşı-imza kuralı yoktur,olamaz.
Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu başlığını taşıyan Anayasa madde 105’te görev suçu kişisel suç ayrımı yapılmamıştır.
Aşama aşama sorumluluğun işletilmesini inceleyelim;
1.Aşama: Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir.(301 vekil)
2.Aşama: Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tam sayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.(360 vekil)
NOT: Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.Yani 2.aşamadan sonra seçim kararı alınamaz.
3.Aşama:15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır.Komisyon, soruşturma
sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.
4.Aşama:Rapor dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür.
5.Aşama:Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce
Divana sevk kararı alabilir.(400 vekil)
6.Aşama:Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
NOT: Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.
Özetle bu formül kendine özgü bir sistem olan Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine ilişkindir.
4.Yeni Sistemde Cumhurbaşkanı Seçilebilmek
Bu başlıkta tablolardan yararlanacağız:
- Cumhurbaşkanı Seçilebilme Yeterliliği
- Aday Gösterme Usulleri
Siyasi parti 20 milletvekili ile kurulur.
- Sorumluluk
Yukarıya bakılabilir.
- Vekalet
Yukarıya bakılabilir.
- Seçim Usulü
5.Başkanlık Sistemi’nden Farklı Olarak AY. md 116′ nın Yorumlanması
6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu ile 116.maddede önemli bir yenilik getirilmiştir.
Aynı gün farklı oy pusulaları ile belirlenecek olan yasama ve yürütme uyum sorunu yaşarsa seçimleri yenileme imkanı getiriyor.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine kararverebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Meclis beğenmediği Cumhurbaşkanının seçimlerini yenileyebilir ancak bu seçimde TBMM seçimleri de yenilenmiş olur.
Bazı hukukçular beşte üç çoğunluğun sağlanması güç bir çoğunluk olduğu ifade etmektedir. - Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genelseçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanı kendi seçimlerinin de yenilenmesi göze alarak TBMM seçimlerini yenileyebilir.
ABD örneği görülmeyen bu yolun uygulamadaki karşılığını yaşayıp göreceğiz.
Burhan Kuzu bu konuda şöyle diyor : “Bu düzenleme esasen uzlaşma ve uyum getiriyor 9.”
Kaynakça
1-KUZU,Burhan “Her Yönüyle Başkanlık Sistemi”; DOĞAN,Yamaç ” Türkiye Yeni Sistemine Nasıl Geçti?”
2-DOĞAN,Yamaç ” Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi”
3-GÜRKAN,Ülker “Hukuk Sosyolojisine Giriş”
4-DOĞAN,Yamaç “24 Haziran Nezdinde Seçimlerin İncelenmesi”
5-GÖZLER,Kemal “Türk Anayasa Hukuku” sf.488
6-DOĞAN,Yamaç “Herkes Oy Kullanmalı Mıdır?”
7-SELVİ,Abdülkadir “AK Parti’de önemli gelişmeler yaşanacak”
8-GÖZLER,Kemal “Türk Anayasa Hukuku Dersleri”
9-KUZU,Burhan “Her Yönüyle Başkanlık Sistemi” sf.201