Giriş
İster edebi ister bilimsel olsun, herhangi bir metni güçlü kılan, o metinde kullanılan dildir. Dili güçlendirmek için de çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Anlatılmak istenilen soyut bir olayı, insan zihninde somutlaştırmak, dilin kullanımını önemli hale getirmektedir. Bu doğrultuda kullanılan yöntemlerden birisi de benzetmelere başvurmak, yani metaforlar kullanmaktır.
Sosyal yaşamda metaforların kullanımı insanlık tarihinin başlangıç dönemlerine kadar götürülebilir. Mitolojik anlatımlar metaforik anlatımların ilk oluştuğu alanlara işaret etmektedir. Ancak yönetim/örgüt/siyaset alanlarında metaforik anlatımların kullanılmaya başlaması görece yeni bir olgudur.
Bu çalışmada, yönetim/siyaset alanında yazılmış olan metinlerde kullanılan metaforlar incelenmiştir. Bu kapsamda incelenen metin ise, Türk İslam siyasi/yönetim düşüncesinin temel eserlerinden biri olan, 11. yüzyılda büyük Selçuklu veziri Nizamü’l-Mülk tarafından kaleme alınan Siyasetname isimli eserdir. Hükümdara devlet yönetimi ve siyaset konusunda öğütler veren bu eserde, anlatımı güçlendirmek adına çeşitli benzetmelere başvurulmuştur. Çalışma, metinde yer alan bu metaforlara yoğunlaşmaktadır.
1.Metafor Kavramı
Soyut veriler, insan zihni tarafından tek başına anlamdırılamamaktadır. Bu yüzden ifadeler somutlaştırılarak beyne iletilmektedir ve beyin soyut bir şeyi somut şekilde ifade edilmesiyle anlamlı hale getirmektedir. Bu durum sözlü ve yazılı birçok eserde benzetme yöntemiyle soyut şeylerin ona benzeyen somut bir başka şeylerle ifade edilmesi yolunun benimsenmesi sonucunu doğurmuştur.
Edebiyatta “teşbih”, “istiare”, “mecaz”, “mesel”, “kinaye” gibi terimler maksatları farklı olsa da müşterek olarak benzetme anlamında kullanılmaktadır. Edebi eserlerde benzetmeye sıklıkla yer verilmesinde üslubu etkili kılmak gaye edinilmiştir. Fakat benzetme yöntemi, edebiyat dışında felsefe, siyaset, yönetim vb. bilim dallarında da kullanılmaktadır. Bu alanda benzetme için metafor kavramı kullanılmaktadır. Metafor kelimesi, “meta” (sonra, yahut) ve “fora” (aktarmak, nakletmek) kelimelerinden meydana gelmekte; yani bir kavramı onu somutlaştıran başka bir kavramlara aktarmaktır. Söz konusu kavramlar arasında direkt bir bağlantı olmayabilir; fakat anlamların birbirini çağrıştırıcı özelliklerinin veya aralarında paralelliklerinin bulunması gerekir.
Çetin ve Evcim metafor kavramını “gerçeğin alternatif kavramlarla ifadesi” şeklinde tanımlamaktadır (Çetin ve Evcim, 2009: 186). Bir başka tanıma göre metafor, “bilinmeyen bir şeyi bilinen bir şey açısından ifade etmek, bilinmeyenin anlamını, bilinenin araçları ile ortaya koymaktır” (Danışman, 2015: 48).
Metafor, bazı yorumları ön plana çıkarırken, diğer bazılarını da arka plana itmektedir. Yani bir bir olgunun bir yönünü görmeyi güçlendirirken, başka bir yönü üzerinde görmeme etkisi yaratabilir. Örneğin, bir insana “aslan gibi” diyerek onun aslana benzeyen yönlerini ön plana çıkarırız. Bu durum insanın aslana benzemeyen diğer özelliklerinin o anlatım esnasında gizlenmesine sebep olur. Metaforlar güçlü kavrayışlar sağlayacak şekilde hayal gücünü genişletmekle birlikte, çarpıtma tehlikesi de taşımaktadırlar (Morgan, 1998: 15-16).
2.Yönetim/Siyaset Metinlerinde Metaforların Kullanımı
Yönetim/siyaset bilimi metinlerinde, metaforik anlatımlara sıklıkla başvurulmaktadır. Bu alanda kullanılan metaforlara; “makine”, “organizma”, “beyin”, “ruhsal hapishane” gibi örnekler verilebilir (Öztaş, 2014: 73-74; Leblebici, 2008).
Yönetim/siyaset bilimi alanında kullanılan metaforlar ile, örgütsel yapılar, yöneticiler, hiyerarşik kademelerde yer alan personel ve yönetilenler tasvir edilmektedir. Örneğin; yöneticiler aslan, çoban, baba, kafa, beyin; örgütsel yapılar makine, canlı organizma; yöneticiye yardımcı olanlar çobanın yanındaki köpek; yönetilenler sürü şeklinde ifade edilebilmektedir.
Morgan, örgüt ve yönetim alanında kullanılan sekiz metafordan bahsetmektedir: Makine olarak örgüt, Canlı organizma olarak örgüt, Beyin olarak örgüt, Kültür olarak örgüt, Siyasi sistem olarak örgüt, Ruhsal hapishane olarak örgüt, Karmaşık ve dönüşebilen yapılar olarak örgüt ve Egemelik aracı olarak örgüt (Morgan, 1998; Öztaş, 2014: 73-74).
Metaforlar, örgüt ve yönetim alanında olduğu kadar siyaset alanında da sıklıkla kullanılmaktadır. Nitekim Türk İslam siyasi düşüncesinin temel metinlerinde metaforların kullanımı yaygındır. Bir sonraki başlıkta bir Türk İslam siyasi düşüncesi klasiklerinden olan Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetname eseri üzerinden metinde kullanılan metaforlar incelenecektir.
3.Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetnamesi’nde Kullanılan Metaforların İncelenmesi
Bu bölümde, çalışmanın ana temasını oluşturan Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetname eserinde yer alan metaforlar incelenecektir. Ancak bunun hemen öncesinde, eser ve yazar hakkında kısa bir bilgilendirme yapılması uygun görülmüştür. Bu doğrultuda ilk önce Nizamü’l-Mülk ve Siyasetname hakkında genel bigiler verilecek, daha sonra bu eserde kullanılan metaforlar incelenecektir.
3.1. Nizamü’l-Mülk ve Siyasetname Hakkında Genel Bilgiler
“Büyük selçuklu veziri, Ortaçağ İslam dünyasının en başarılı devlet adamlarından” biri olan Nizamü’l-Mülk, 21 Zilkade 408’de (10 Nisan 1018) Horasan’ın Tus şehrine bağlı Radkan köyünde dünyaya gelmiştir. Asıl adı Abu Ali Kıvamüddin Hasen’dir. “Nizamü’l-Mülk” unvanını, Sultan Alparslan kendisini vezir tayin ettiğinde Abbasi Halifesi Kaim-Biemrillah vermiştir (Özaydın, 2007: 194).
Siyasetname, Nizamü’l-Mülk’ün en önemli eserlerinden birisi olarak 1091 yılında kaleme alınmış ve dönemin Selçuklu hükümdarı Sultan Melikşah’a takdim etmiştir. 51 fasıl şekilde tanzim edilen eserde Nizamü’l-Mülk, önce ele aldığı meseleleri kendi içinde tartışmış, daha sonra ortaya koyduğu tezini destekleyecek kısa bir hikaye, rivayet, tadis, ayet, geçmiş büyüklerin sözleri gibi referanslara yer vermiştir. Kitap, Nizamü’l-Mülk’ün devlet tecrübesini yansıttığı bir eserdir. Eserin dilindeki başarı önemini arttıran bir başka husus olarak dikkati çekmektedir (Ayar, 2009: xxvi).
3.2. Siyasetname’de Kullanılan Metaforlar
3.2.1. “Çoban-Kurt-Köpek-Sürü” Metaforu
Klasik dönem Türk İslam siyasetnamelerinde bu metafora sıklıkla rastlanmaktadır. Genellikle çoban, kurt ve sürü üzerinden işlenen bu metafor, Nizamü’l-mülk’ün Siyasetname eserinde köpek metaforunun da ilave edilmesi suretiyle kullanılmıştır. Buna metafor ile hükümdar çobana, yönettiği tebaa sürüye, yönetimde hükümdara yardımcı olan vezirler köpeğe ve düşmanlar da kurda benzetilmektedir.
Siyasetnamenin 4. fasılında bir hikaye üzerinden kullanılan bu metafor; ayrıca birkaç yerde daha işlenmiştir. “Vezirlerin ve mutemetlerin hallerine dair” başlığını taşıyan 4. fasılda bu anlatım, “köpek” metaforu üzerinden yükselmektedir. Buna göre hikayede çobanın sürüsünden zaman zaman koyunlar azalmaktadır ve çoban bunun sebebini bir türlü bulamaz. Çoban, yaptığı gözlemlerle bir kurdun sürüye dadanmış olacağına dair izler de bulamaz. Uykuya daldığında ise koyunları koruyan köpek vardır. Ancak bir gün içine çoban köpekten şüphelenir ve uyur gibi yaparak köpeği seyreder. Bu esnada köpeğin bir kurtla iş tuttuğunu, çoban uyuyunca kurdun sürüden bir koyun almasına müsade ettiğini görür. Bu olay üzerine çoban köpeği asar (Nizamü’l-Mülk, 2009: 31-32). Bu metafor ile hükümdara her zaman uyanık olması, vezirlerinin düşmanla bir olabileceğin ihtimalini her zaman göz önünde bulundurması ve gerektiği yerde gerektiği cezayı vermesi son derece güçlü bir dille ifade edilmektedir.
Eserin bir başka yerinde ülkede barışın tesis edildiği ifade etmek için aynı metafor “kurt-koyun” üzerinden kurgulanmış ve “kurt ile koyunun aynı kaptan su içtiği” ifade edilmiştir (Nizamü’l-Mülk, 2009: 75).
Eserin bir başka yerinde hükümdara “daha koyunları kurttan koruyamıyorken bu ne çobanlık davasıdır?” diyerek aynı metafor bir kez daha kullanılmıştır (Nizamü’l-Mülk, 2009: 87).
3.2.2. “Vücut-Baş” Metaforu
Hükümdar ile yönetilenler arasındaki ilişkisi ifade etmek adına siyasetnamelerde kullanılan metaforlardan bir tanesi de vücut-baş metaforudur. Buna göre, yönetilenler vücut, hükümdar ise bu vücuda baş şeklinde tasvir edilmiştir. Eserde Alptigin’e söylettirilen şu cümleler bu metaforu işaret etmektedir: “Bu saltanat bir vücut, bu vücudun başı da benim! Baş giderse beden boşunadır!” (Nizamü’l-Mülk, 2009: 157).
3.2.3. “Aile-Aile Reisi (Baba)” Metaforu
Tebaayı bir aile, hükümdarı da bu ailenin babası olarak nitelendiren metaforlara da siyasetnameler içinde sıklıkla rastlanmaktadır. Nitekim Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetname eserinde de bu metafor çeşitli yerlerde işlenmiştir. Eserdeki şu cümleler bu metaforu işaret etmektedir: “Kişioğlunun himmet ve mürüvveti aile ocağına kıyasla anlaşılır ve dahi sultan cümle hükümdarların kendisinden sorulduğu cihan dedikleri ailenin reisidir. Dolayısıyla onun reisliği, himmeti, mürüvveti, sofrası ve ikramı bu nispette cümle padişahlardan daha fazla ve âlâ olmalıdır.” (Nizamü’l-Mülk, 2009: 186).
Sonuç
Siyaset ve yönetim kitaplarında metaforlar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışmada da bir Türk İslam siyasi düşüncesi klasiklerinden olan Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetname isimli eserinde kullanılan metaforlar incelenmiştir. Nicelik olarak az olmakla birlikte nitelik açıdan değeri bir hayli yüksek metaforların kullanıldığı görülmektedir.
Siyasetname’de kullanılan metaforlar incelendiğinde, odak noktasının hükümdar olduğu görülmektedir. Bu durum son derece normaldir. Çünkü eser, doğrudan hükümdara yol göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Ancak kimi yerlerde, metaforlar hükümdara yardımcı olan yöneticiler ve bazen de yönetilenler temel olarak da kurgulanmıştır. Örneğin eserde sıklıkla yer verilen “çoban-köpek-kurt-sürü” metaforu; bir yerde hükümdarı vurgulamak için “çoban”, başka bir yerde yöneticileri (vezirleri) vurgulamak için “köpek” ve başka bir yerde de yönetilenleri ve düşmanları vurgulamak için “sürü” ve “kurt” üzerinden kurgulanmıştır.
Eserde tespit edilen üç metafor da geleneksel Türk İslam düşüncesini yansıtan metaforlardır. Sadece Siyasetname’de değil, Kutadgu Bilig’de de, Farabi’nin İdeal Devlet’inde, İmam Gazali’nin Mülkün Sultanlarına eserinde de bu metaforlara sıklıkla rastlanmaktadır. Bu durum, Türk İslam siyasetnamelerinin belli bir geleneği devam ettiren eserler olduğunu göstermektedir.
KAYNAKÇA
AYAR, Mehmet Taha, (2009), “Sunuş”, Siyasetname, Nizamü’l-Mülk, Mehmet Taha Ayar (çev.), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, ss. vii-xxvi
ÇETİN, Muharrem ve EVCİM, Uğur, (2009), “Örgütsel Kültürün Algılanmasında Metaforların Rolü”, Gazi Üniversitesi İletişim Dergisi, Bahar, S. 28, ss. 185-221
DANIŞMAN, Sümeyra Alparslan, (2015), “Metaforların Örgüt ve Yönetim Araştırmalarındaki Yeri: Ontolojik, Epistemolojik ve Metodolojik Kabuller Işığında Bir Değerlendirme”, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 6, S. 9, ss. 45-64
LEBLEBİCİ, Doğan Nadi, (2008), “Örgüt Kuramında Paradigmalar ve Metaforlar”, Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, C. 1, S. 15, ss. 345-360
MORGAN, Gareth, (1998), Yönetim ve Örgüt Teorilerinde Metafor, Gündüz Bulut (çev.), Bzd Yayıncılık, İstanbul
Nizamü’-Mülk, (2009), Siyasetname, Mehmet Taha Ayar (çev.), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul
ÖZAYDIN, Abdülkerim, (2007), “Nizamülmülk”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Aksiklopedisi, C. 33, ss. 194-196
ÖZTAŞ, Nail, (2014), Yönetim, 2. Baskı, Otorite Yayınları: Ankara